SAĞLIK YARDIM VAKFINDA HUKUKSUZLUK (II)

Türk Telekom Sağlık Yardım Vakfı Vakıf Senedinin Vakfın Amacı  başlıklı 3. Maddesinde “Bu Vakıf, Türk Telekom çalışanları, diğer hak sahipleri ve bunların aile bireylerine sağlık, eğitim, kültürel, sportif ve sosyal konularda yardımlar yapmak ve bu alanlarda her türlü faaliyetlerde bulunmak ve hizmetler vermek suretiyle Vakıftan yararlananlar arasında her türlü yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak amacıyla kurulmuştur.” Hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, Türk Telekom Sağlık Yardım Vakfı Türk Medeni Kanunun 110. maddesinde tanımlanan, “Çalışanlara ve İşçilere Yardım Vakfı” niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 110. maddesi şu hükmü içermektedir.
“MADDE 110.- Çalıştırılanlara ve işçilere yardım vakıflarının yöneticileri, yararlananlara, vakfın örgütü, işleyişi ve malî durumu hakkında gerekli bilgiyi vermekle yükümlüdürler.
Vakfa ödenti veren çalıştırılanlar ve işçiler en az yapmış oldukları ödeme oranında yönetime katılırlar ve temsilcilerini olabildiğince kendi aralarından seçerler.
Vakfın malvarlığının çalıştırılanların ve işçilerin yapacakları ödemelerle sağlanacak bölümünün işverene karşı vakfın bir alacağından ibaret olması, ancak bu alacak için yeterli güvence sağlanmış olmasına bağlıdır.
Yararlananların, vakfın edimlerinin yerine getirilmesini dava yoluyla isteyebilmeleri, ödenti vermiş olmalarına veya vakfı düzenleyen hükümlerin kendilerine bu hakkı tanımış bulunmasına bağlıdır.
Çalıştırılanlara ve işçilere  yardım vakıflarında yararlananların yönetime katılmaları ve vakıftan yararlanma koşulları ile ilgili hükümlerde yapılacak değişiklikler, vakıf senedine göre buna yetkili organın istemi üzerine, denetim makamının yazılı görüşü alındıktan sonra yerleşim yeri mahkemesince karara bağlanır.”
Türk Medeni Kanunun 110. maddesine göre üyeler en az ödedikleri aidat oranında yönetime katılmaları gerektiğini hükme bağlamıştır. Mevcut Vakıf Yönetmeliği Kanuna aykırı olarak düzenlenmiştir. Yönetmelikte Yönetim Kurulunun Yedi üyesinden yalnızca 2’sinin seçimle geleceği öngörülmüştür. Oysa Kanun hükmüne göre 7 Yönetim Kurulu üyesinden asgari 4’ünün seçimle gelmesi gerekirdi.
Yönetmelikte ayrıca Türk Telekomdan ayrılmış olan üyelere,  diğer üyelerin iki katından fazla aidat ödemelerine karşın  seçme ve seçilme hakkı tanınmamıştır. Ayrıca, Ankara dışında ikamet eden üyelerin Yönetim Kuruluna seçilmeleri engellenmiştir. Tüm bunlar, başlı başına bir hukuksuzluktur.
Kısacası, Vakıf Yönetmeliğinin Yönetim Kurulunun teşkilini ve Yönetim Kurulu üyelerinin seçimini düzenleyen hükümleri gayri hukukidir.
Bu Hukuksuzlukların bir an önce düzeltilmesi gerekir.

YAZININ DEVAMI CUMARTESİ GÜNÜ : SAĞLIK YARDIM VAKFINDA HUKUKSUZLUK (III)