11.12.2010 Cumartesi günü Dernek Merkezinde yapılan HUKUKİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI oldukça verimli geçti.

Kötü Hava Koşullarına rağmen toplantıya ciddi bir katılım oldu, pek çok arkadaşımız oturacak yer kalmadığı için ayakta kaldılar.

Toplantıya Üç arkadaşımız (Hakan Gedikli, Mustafa Özdemir, Tarık Arın) da Kayseri’den gelerek katıldılar.  

Toplantının açış konuşmasını yapan Başkan Yardımcımız Fazlı Köksal, derneğin bu güne kadarki faaliyetlerini özetledi.

Toplantıya derneğimizin anlaştığı avukatlar Av. Batuhan YILMAZ ve Av. Ahmet Özgür ÖZGÜMÜŞ ile Av. Erhan GÜMÜŞ katıldılar. Av. Batuhan YILMAZ, dernek üyelerinin Türk Telekomda çalıştığı döneme ilişkin Denge Tazminatı da dahil her türlü alacaklarının hukuki takibine ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Açılacak davalara ilişkin üyelerin sorularını cevaplandırdı.

Toplantıda;

1 - T.Telekomünikasyon A.Ş. ne karşı açılacak denge tazminatı davalarında görevli yargı yerinin Uyuşmazlık Mahkemesi kararı sonucunda Adli Yargı yani İş Mahkemeleri olduğuna değinilmiştir. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde görülen ve idare mahkemelerinde açılmış denge tazminatı davalarına T.Telekom Avukatlarınca Uyuşmazlık Mahkemesi karalarının sunulduğu, İdare Mahkemelerinin de onlarca görevsizlik kararı vermeye başladığı anlatılmıştır.  

2 - İş Mahkemelerinde görülecek davaların hem denge tazminatı alacağının tespiti ( maaş nakil ilmühaberinin tespiti ) hem de çıkacak alacağın faiziyle birlikte tazmininin aynı davada mümkün olacağı belirtilmiştir. Bu sebeple ikinci bir davaya gerek kalmadan hem maaş nakil ilmühaberi düzeltilecek hem de birikmiş alacaklar tazmin edilecektir. Mahkeme kararının gerek T.Telekoma gerekse çalışılan kuruma sunulmasının idari açıdan yeterli olacağı belirtilmiştir. Bugüne kadar İdare Mahkemelerinin verdiği kararlarla olayın esası yönünden Telekomcuların haklılığını belirlediği, denge tazminatı konusunun esasına yönelik bu kararların İş Mahkemeleri için kanıt sayılacağı belirtilmiştir. Denge tazminatı alacağının tespitinin İş Mahkemesi bilirkişilerince rahatlıkla yapılabileceğini bu sebeple davaların yıllarca sürmeyeceğine ilişkin görüşler aktarılmıştır.

3 – İş Mahkemelerinde açılacak davalarda topluca  açılması ile bireysel açılması arasındaki farkın değerlendirmesini yapan konuşmacı; konusu, istemi ve davalısı aynı olan davalarda birden fazla (10-20-30-40-50 vs gibi ) kişi sayısınca açılan davaların aynı Mahkemede görüldüğünü ve buna seri dava ismi verildiğini ifade etmişlerdir. Seri davanın avantajlarını anlatan konuşmacı; normal olarak belli sayıda kişilerin tek tek açtıkları davalarda, davaların farklı Mahkemelerde görüleceğini ve 19 adet İş Mahkemesinin bulunduğu Ankara’da dava takiplerini daha meşakkatli olacağını; oysa ki seri davanın tek Mahkemede görülmesinin dosyanın kontrolü açısından daha kolay ve pratik olduğunu belirtmişlerdir.     

Bununla birlikte seri dava veya normal dava açısından davacıların aynı harçları ödeyeceğini anlatan konuşmacılar, bilirkişi ücretleri konusunda seri davanın daha avantajlı olacağını açıkça belirtmişlerdir. Tek davacı olarak açılan davada bilirkişi ücretinin, İş Mahkemelerince genellikle 300 – 500-TL arasında belirlendiğini ifade eden konuşmacılar bu rakamın seri davalar açısından kişi sayısına göre değişen miktarda 100 – 200-TL arasında olduğunu belirtmişlerdir.

Konuşmacılar seri davaların, tek açılan davalardan farklı olarak, temyiz incelemesinin Yargıtay Dairesinde öncelikli olarak incelendiğini ve Yargıtayın seri davalarda daha çabuk-ivedi karar verdiğini anlatmışlardır.

Örneğin 50 kişilik bir blok halinde seri olarak açılan davada ilgili kurumdan evrak istenmesi tek yazışma ile gerçekleştirilebilecekken, 50 kişinin tek tek açtıkları davada ilgili kurumdan evrak istenmesi için ayrı ayrı 50 yazışmanın yapılması gerekeceği ifade edilmiştir.

Bu sebeple genel kanaat olarak seri davaların açılması, Telekomcuların birlikte hareket etmesi gereği kanaati oluşmuştur.         

4 - İş Mahkemeleri sürecinin gelişimi ise davanın açılmasından sonra karşılıklı kanıtların sunumu ve kanıtların ilgili yerlerden Mahkemece getirtilmesi, dosyanın kanıtlarla birlikte bilirkişiye verilmesi, bilirkişinin raporunu düzenlemesinden sonra itirazların değerlendirilmesi ile birlikte rapor neticesinde Mahkemenin kararını vermesi olarak özetlenmiştir.

5 – Üyelerin maaşlarının düzeltilmesi (Denge Tazminatlarının Maaşlarına Eklenmesi) amacıyla kendi kurumlarına karşı dava açabilecekleri; ancak açılacak davada verilen emsal kararlar gereği alacakların tazmini isteminin reddedilebileceği ( süre aşımı nedeniyle ) belirtilmiştir.

6- Asli Sürekli Personelin Denge Tazminatını düzenleyen mevzuat kapsamı dışında oldukları için dava açmamaları gerektiği vurgulanmıştır. Zayıf bir ihtimal olmakla beraber, açılan davaların kaybedilmesi halinde, her kaybedilen davada olduğu gibi iş mahkemelerinde açılan davalarda da Türk Telekom'a avukatlık ücreti ödeneceğı belirtilmiştir.

7- Toplantıda Derneğimiz  üyelerinin nasıl ve hangi şartlarda dava açabileceği hususu ile vekalet ücreti konusunda da açıklamalarda bulunuldu. Ancak bu konu, Avukatlık Kanunundaki bir kısım kısıtlamalar kapsamına girdiği düşünüldüğünden , Temsilcilerimize ve üyelerimize e-posta ile ayrıca bildirilecektir.
TOPLANTIDAN FOTOĞRAFLAR