SORUNLAR VE SORULAR.
Türk Telekom’un özelleştirilmesi sonrası başka kurumlara geçen/geçmek zorunda kalan bizler pek çok sorunla karşılaştık.
· Maaşlarımız donduruldu. Enflasyona esir edildik.
· Pek çoğumuz unvanlarını kaybetti; Müdür Yardımcısı ve daha üst unvanlı herkese araştırmacı dediler, unvanlardaki “Baş” ve “Şef” kelimeleri kalktı, daha önce Genel İdari Hizmetler Sınıfında olan Teknisyen Yardımcıları Yardımcı Hizmetler Sınıfına aktarıldı.
· Nakledildiğimiz kurumlarda terfi etme imkanımız ortadan kaldırıldı. “Terfi edersen, kadronun maaşını alırsın, ‘Fark Tazminatı’ alamazsın” denildi.
· Naklen gittiğimiz kurumlarda Mobbing’e maruz kaldık. İkinci sınıf personel muamelesine tabi tutulduk. Bilgi birikimlerimiz yok sayıldı.
· Yıllarca aidat ödediğimiz Sağlık Yardım Sandığı’na üye olmamız engellendi. 2008’de Sağlık Yardım Vakfı’na üye olma imkanı tanındı (?). Ancak, adreslerimize resmi tebligat yapılmadığı için, haberi olmayanlar üye olamadı. Vakıfta seçilme hakkı tanınmadı.
· Bazılarımız, (2. Tip Sözleşme İmzalayan 399’a tabi personel) geçtiği kurumlarda Türk Telekom’da aldığı ücretten daha düşük ücret almaya başladı.
· Yıllarca iş sözleşmesine tabii olarak görev yapan personele kıdem tazminatı ödenmedi. Kıdem tazminatı hakkımız gasp edildi.
· Farklı yıllarda Türk Telekom’dan ayrılan, aynı unvanlı personel arasında önemli ücret farkları oluşturuldu. Böylece sözleşmeli/kapsam dışı, kapsam içi/kapsam dışı vb. ayrışmalara önce ayrılanlar, sonra ayrılanlar ayrışması ilave edildi.
· Yasalar gereği almamız gereken bazı haklarımız (Denge Tazminatı vb.) verilmedi.
· Naklen gittiğimiz kurumlarda, Döner Sermaye Payı, Ek Ders Ücreti, vb., maaşla doğrudan ilgisi olmayan ödemelerden yararlandırılmadık.
· Türk Telekom Hisselerinin halka arzında, eski Türk Telekom çalışanlarına, yasanın amacına aykırı olarak, indirimli hisse satışı yapılmadı.
· Hepsinden önemlisi, yıllarca çalıştığımız kurumdan ayrı kalmanın stresini yaşadık, yaşıyoruz. Türk Telekom’un her geçen gün bizim çalıştığımız Türk Telekom olmaktan çıktığını, ruhunu kaybettiğini üzülerek izliyoruz…
Telekomcular Derneği olarak bu sorunları sürekli gündemde tuttuk.
Hazırladığımız raporları, Siyasi Partilere, Milletvekillerine, İlgili Bakanlıklara, İlgili Kamu Kuruluşlarına Yayın Kuruluşlarının yetkililerine, köşe yazarlarına sunduk. Bu sorunlarımızın TBMM Gündemine alınmasını sağladık.
Ancak üzülerek ifade edelim ki, Türk Telekom’dan ayrılan/ayrılmak zorunda kalan arkadaşlarımızın, sorunlarımıza bakış açıları bütüncül olmadı.
Arkadaşlarımızın küçümsenmeyecek bir bölümü, “Bizim için Türk Telekom macerası tamamen kapandı. Eskiyi, eskiden kaynaklanan sorunları unutmak istiyoruz. Yeni kurumumuza intibak etmek, burada mutlu olmak istiyoruz” Yaklaşımında oldular.
Eski Telekomcuların önemli bir bölümü ise yalnızca Maddi Kaynaklı sorunlarla ilgilendiler,
İnternette oluşturulan sosyal ağlarda, genelde maddi temelli sorunlarımız tartıştı, tartışıyor.
Sosyal ağlarda, bu konuları takip edenlerin, tartışanların önemli bir bölümü yalnızca izliyor. Hukuki bilgisi, donanımı, araştırma yeteneği yeterli tartışmacı sayısı maalesef çok az. Türk Telekom’da hizmet verdikten sonra başka kurumlara geçen yüzlerce avukat, müfettiş, kontrolör ve insan kaynakları müdürleri (Birkaç istisna hariç) sorunlarımız konusunda fikir beyan etmiyorlar. Sorunlarımıza duyarsız kalıyorlar.
Biriktirme Yardım Sandığı Delege Seçimlerinde, Türk Telekom’dan ayrılan BYS üyelerinden çok azının aday olması, yalnızca %10’nun oy kullanması da, arkadaşlarımızın sorunlara duyarlılıklarının derecesini göstermesi açısından önemlidir.
Heyecanlarına saygı duyduğumuz, dürüstlüklerinden emin olduğumuz, ancak hukuki bilgileri yetersiz BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLAN bazı arkadaşlar, Sosyal Ağlarda (Facebook, Twitter vb) ve çeşitli internet sitelerinde hukuki sorunlarımız konusundaki düşüncelerini çala kalem ifade ediyorlar. Düşünceler O kadar çala kalem ifade ediliyor ki, yazıların büyük bölümü Türkçe anlatım bozuklukları ile dolu. Çoğu zaman ne denmek istendiği anlaşılamıyor. Fikir sahipleri aynı yazıda bile birbirleri ile çelişen görüşleri ifade edebiliyorlar.
Türk Telekom’dan ayrılan/ayrılmak zorunda kalanları büyük bir müşteri kitlesi olarak gören, Türk Telekom’un özelleştirilmesi ile ilgili yasalardaki boşlukları, tutarsızlıkları ranta çevirmek isteyen Avukatlık yasası ile çelişen Müşteri kazanma faaliyetlerine giren, bazı avukatlar da, müşteri kazanmak için çeşitli açıklamalarda bulunuyorlar.
Genelde internet ortamında, özellikle sosyal ağlarda, kendilerini eski Türk Telekom çalışanı olarak takdim ederek görüşlerini açıklayan, ancak gerçek kimliğini gizleyerek takma isimler kullanan bazı kişiler de, birbirleri ile çelişen, insanların kafasını karıştıran görüşler beyan etmektedir.
Tüm bu ortam içerisinde de, arkadaşlarımızın kafası her açıklamadan sonra biraz daha karışmaktadır.
Sizleri kızdırmak pahasına, Sorunlarımızla ilişkin olarak oluşan sorularınızı da çala kalem cevaplamıyoruz. Hukuki Sorunlarımız konusunda hazırladığımız metinleri, Türk Telekom’da görev yapmış, bilgisine, deneyimine, olaylara bakış açısına güvendiğimiz 3-4 arkadaşımızın görüşünü almadan, avukatlarımıza danışmadan ve yine hukuki bilgi ve deneyimlerine güvendiğimiz 4-5 Hukukçuya teyid ettirmeden ve Yönetim Kurulunun mutabakatını sağlamadan yayınlamıyoruz. Dolayısı ile web sitemizde hukuki sorunlarımıza çok sık yer vermiyoruz/veremiyoruz. Ama, yer verdiğimizde de, yazılar mümkün olduğu ölçüde anlaşılır, soru işaretlerini cevaplayan ve kapsamlı yazılar oluyor.
Hukuki Sorunlarımız konusunda oluşan sorulara ilişkin cevaplarımızı içeren 13 Bölümden oluşan bir yazı dizisini SORUNLAR VE SORULAR başlığı ile yayınlamaya başlıyoruz. Bu konudaki yazılar haftada üç gün yayınlanacak. (Sizlerin katkı ve sorularıyla bölüm sayısı daha da artabilir.)
Umarız, yararlı oluruz…
|