SORUNLAR VE SORULAR V (399 SAYILI KHK’YE TABİ İKEN TÜRK TELEKOM İLE 2. TİP SÖZLEŞME İMZALAYANLARIN İKRAMİYELERİ) .
Derneğimiz uzun süredir yaptığı açıklamalarda, Türk Telekom personelinin açtığı davaları üç grupta toplamıştır.
a) Kazanılması kuvvetle muhtemel davalar
b) Kazanılma şansı olan davalar,
c) Kazanılma şansı olmayan veya çok az olan davalar.
a) Kazanılması kuvvetle muhtemel davalar; Yasalarda açık hüküm olmasına rağmen , Türk Telekom veya ilgili kuruluşlar tarafından uygulanmayan konular bu kategoride sayılmış ve bu konuda arkadaşlarımıza dava açmaları önerilmiştir. Bu kategoriye örnek olarak Denge Tazminatı (40+40) , Sağlık Yardım Vakfına Üyelik, ücret hesabında maddi hata vb. gibi davalar gösterilebilir.
b) Kazanılma şansı olan davalar; Yasalarda, çok net hüküm bulunmamakla birlikte, yoruma göre elde edilebilecek haklar. Kıdem Tazminatı, 1. Tiplerin Kamuya geçişi, Asli ve Sürekli Personelin ücret artışı gibi… Dernek olarak bu davaların açılabileceğini, ancak dava açmak için yürüyen davaların sonuçlanmasını beklemenin uygun olacağını ifade ettik. Dernek olarak da, Kıdem Tazminatı konusunda 6 üyemiz adına farklı pilot dava (3 Farklı statüdeki 6 arkadaş için 4 ayrı avukat aracılığı ile) açtık. Ancak yüksek yargı kararlar verip aleyhimizde içtihatlar oluşturduktan sonra bu davaların açılmasının uygun olmayacağını (Özelikle Kıdem Tazminatında) belirttik. Durum netleşmesine rağmen bazı avukatlar, Kıdem Tazminatı konusunda arkadaşlarımıza Kıdem Tazminatı davaları açtırdılar. Tesbitlerimize göre Türk Telekom’a karşı 3000’e yakın Kıdem Tazminatı davası açıldı. Ve bu davalar nedeniyle Türk Telekom’a gereksiz yere Vekalet ücreti ödendi.
c) Kazanma Şansı çok az olan davalar;
Yasalara göre kazanma şansı çok az olan bazı konularda, bazı avukatların da yönlendirmesiyle seri davalar açıldı. 406 ve 4046 sayılı yasalarda açık hüküm olmasına rağmen Maaş dondurmalarına itiraz davaları açıldı. Kapsam içi personelin kamu kurumlarına nakli için davalar açıldı. Bu davaların tamamı kaybedildi.
Şimdi de, 399 Sayılı KHK tabi iken 2. tip sözleşme imzalayan personelin ikramiyelerinin maaşlarına ilave edilmesi gerektiği yolunda davalar açtırılıyor.
Bir avukat bu konuda açtığı bir davanın KESİNLEŞTİĞİNİ söyleyerek, 399 Sayılı KHK tabi iken 2. tip sözleşme imzalayan, daha sonra da başka kurumlara geçen arkadaşlarımızı bu konuda dava açmaya davet ediyor.
Bir dava iki türlü kesinleşir:
Birincisi, ilgili mahkemede dava kazanılır. Karşı taraf temyize gider. Tüm hukuk yolları tamamlanır. Yüksek Yargı kararı onaylanır ve hüküm KESİNLEŞİR.
İkincisi ise, ilgili mahkemede dava kazanılır. Kaybeden taraf davayı süresinde temyiz etmez ve hüküm KESİNLEŞİR.
Evet O avukat kararın kesinleştiğini söylerken doğru söylüyor. Konya İdare Mahkemesinde dava kazanılmıştır. Konya Türk Telekom İl Müdürlüğünce dava süresinde temyiz edilmediği için karar kesinleşmiştir.
Kısacası ortada bir Yüksek Yargı kararı yoktur.
Bu olay bize başka bir kesinleşen kararı hatırlattı. 2007 Yılında Adapazarı İdare Mahkemesinde, eski bir Türk Telekom çalışanı bir maaş dondurmasının kaldırılması ve memurlara yapılan zamlardan istifade amacıyla bir dava açmıştı. Davayı idare Mahkemesinde kazanmıştı. Davayı Kaybeden kurum kararı temyiz etmediği için karar KESİNLEŞMİŞTİ. Ancak bu kesinleşmeye rağmen, bu konuda açılan tüm davalar kaybedilmiştir.
Yani Temyize gidilmemesi nedeniyle bir kararın kesinleşmesi, bu konuda açılacak davalar için güçlendirici bir unsur değildir.
Kanaatimizce sözleşmeli 2.Tiplerin ikramiye davalarının kazanılma şansı çok zayıftır.
Çünkü bu arkadaşlar bu hakka, Türk Telekom özelleştikten sonra kavuşmuşlardır. Türk Telekom yönetimi, bu arkadaşlarımızın Türk Telekom’da çalışmaya devam etmesini sağlamak amacıyla, böyle bir ayrıcalık tanımıştır. 406 Sayılı Kanunun Ek Madde 29 hükmü de gayet açıktır;
“Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer malî haklarına bu tarihten Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınır.”
20 Nisan 2006 gün 26145 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2006/10303 Sayılı Bakanlar Kurulu kararında da, nakil ücreti belirlenirken, hisse devir tarihindeki kadro ve pozisyonun esas alınacağı vurgulanmıştır. Kısacası, 399 Sayılı KHK’tabi olarak çalışan arkadaşlarımızın, Hisse devir tarihindeki kadro ve pozisyon için mevcut olmayan ikramiyelerin maaşa ilave edilmesi mümkün değildir. Bu tür davaların kazanılma şansının çok, çok düşük olduğunu düşünüyoruz.
Bildiğimiz kadarıyla bu konuda açılmış onlarca dava vardır. Bizim önerimiz, bu konuda bir yüksek yargı kararı çıkana kadar dava açılmamasıdır.
|