Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 7

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 27
DERNEĞİMİZİN DE KATILDIĞI ANAYASA ÇALIŞTAYI | Telekomcular Derneği
 
 
DERNEĞİMİZİN DE KATILDIĞI ANAYASA ÇALIŞTAYIDERNEĞİMİZİN DE KATILDIĞI ANAYASA ÇALIŞTAYI

Tarih: 2011-11-28

DerneÄŸimizin de üyeleri aralarında bulunduÄŸu Türk Dayanışma Konseyi’nin düzenlediÄŸi Anayasa Çalıştayı baÅŸladı. Anayasa’da Temel Ä°lkeler Çalıştayı’nın komisyon raporlarının sunulduÄŸu toplantı, 26.11.2011 tarihinde Ankara Dedeman Otel’de yapıldı.

Toplantıya Türkiye Büyük Millet Meclisi BaÅŸkanı Cemil Çiçek, Türkiye Kamu-Sen ve Türk EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma DerneÄŸi (TÜDKAD) Genel BaÅŸkanı Dr. Åženol Bal, Anayasa UzlaÅŸma Komisyonu üyesi ve MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Faruk Bal, Anayasa UzlaÅŸma Komisyonu Üyesi ve CHP Ä°zmir Milletvekili Rıza Türmen, MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Hamit AyanoÄŸlu, MHP Grup BaÅŸkanvekili Oktay Vural, MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Erdem, MHP Erzurum Milletvekili Anayasa Komisyonu Üyesi Oktay Öztürk, MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf HalaçoÄŸlu, MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, MHP Tokat Milletvekili ReÅŸat DoÄŸru, MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Eski MHP Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, Eski Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Bircan Akyıldız, Türkiye Kamu-Sen’e baÄŸlı sendikaların genel baÅŸkanları ve genel merkez yöneticileri, öÄŸretim üyeleri, sanatçılar ve DerneÄŸimizin Genel BaÅŸkanı Zafer TEKBUDAK katıldı.  

Toplantıda TBMM BaÅŸkanı Cemil Çiçek, Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk,  TÜDKAD Genel BaÅŸkanı Dr. Åženol Bal, Anayasa UzlaÅŸma Komisyonu üyesi ve MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Faruk Bal ve Anayasa UzlaÅŸma Komisyonu üyesi ve CHP Ä°zmir Milletvekili Rıza Türmen birer konuÅŸma yaptı.

Türkiye Kamu-Sen Genel BaÅŸkanı Ä°smail Koncuk, Anayasa’nın, geniÅŸ bir katılımla hazırlanması gerektiÄŸine dikkat çekerek ÅŸunları söyledi: “Üzerinde önemle durulması gereken husus, Anayasanın bir metne baÄŸlı olmasından çok; toplum tarafından kabul görmüÅŸ olması gerekliliÄŸidir. Devleti, toplumun ortak kararıyla vücuda getirilen bir kural ve kurumlar bütünü olarak tanımlayacak olursak; devletin iÅŸleyiÅŸ esaslarını ortaya koyan Anayasaların, vatandaÅŸlar tarafından tam kabul görmesinin, devletin varlığı ve devamı açısından ne denli anlamlı olduÄŸu daha belirgin ÅŸekilde ortaya çıkar. Son yıllarda ülkemizde daha özgürlükçü, daha çaÄŸdaÅŸ bir Anayasaya konusunda toplumsal bir talep ortaya çıkmıştır. Ancak  Anayasa’da yapılacak deÄŸiÅŸikliklerin toplumun bir kesiminin deÄŸil tamamının onayı ile katılımcı bir anlayış içinde gerçekleÅŸmesi de bir gerekliliktir. Aksi taktirde yapılacak düzenlemelerin bir Anayasa metninden çok dayatma haline gelme tehlikesi bulunmaktadır.”

“Bir anayasanın geniÅŸ bir katılım sonucu benimsenmesi ve kabul görmesi, demokratik bir yapılış biçiminin ortaya konulması gereklilik arz etmektedir. Anayasa, toplumun tüm kesimlerinin taleplerini yansıtmalı, ayrı ayrı tamamının haklarını korumalıdır” diyen Koncuk, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: “Türk Dayanışma Konseyi; Anayasanın baÅŸlangıcında yer alan deÄŸiÅŸtirilemez maddelerine, Atatürk Ä°lke ve Ä°nkılâplarına ve Evrensel Ä°nsan Haklarına baÄŸlı bulunan sivil Toplum KuruluÅŸlarınca oluÅŸturulmuÅŸ olup, Türkiye ve Türk Dünyasını ilgilendiren her türlü milli ve insani konularda Türk ve dünya kamuoyunu bilgilendirmek, gerektiÄŸinde milli, insani, demokratik, sivil tavırları ortaya koymak amacını gütmektedir. Milyonlarca vatandaşımızın temsilcisi konumundaki Türk Dayanışma Konseyi olarak, Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi hakkında görüÅŸ bildirmeyi asli görevimiz olarak addediyoruz. Burada son ÅŸeklini alacak olan rapor, bizler için son derece önem taşıyor ancak, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin ÅŸekilleneceÄŸi yer olan TBMM üyeleri açısından çok daha büyük önem taşımak zorundadır. Hükümetin seçim öncesinde dile getirdiÄŸi yeni Anayasa kapsamında gerçekleÅŸtirilen çalışmalarda, daha demokratik, insan haklarını ön plana çıkaran, özgürlükçü, çevreci, milli ve manevi deÄŸerlerimizi gözeten ve toplumun tüm kesimlerince kabul gören bir Anayasa hazırlanması için temel ölçütler ortaya konuldu. Ülkemizin seçkin üniversitelerinden, konularında uzman 30’un üzerinde akademisyen, memur, iÅŸçi, ev hanımı, emekli gibi sosyal kesimlerin temsilcilerinden oluÅŸan çalışma ekibi, kurulan komisyonlar aracılığıyla Anayasa Çalıştayı’na katkıda bulundu. Çalıştay çerçevesinde 3 ayrı komisyon oluÅŸturuldu. Her komisyonda uzmanların, hukukun deÄŸiÅŸik dallarından akademisyenlerin ve sosyal kesim temsilcilerinin yer almasına özen gösterildi. Bu Çalıştay’da emeÄŸi geçen, komisyonlarımızda deÄŸerli görüÅŸleriyle bizlere katkıda bulunan tüm katılımcılara ve öÄŸretim görevlilerine Türk Dayanışma Konseyi adına teÅŸekkürü bir borç biliyorum. Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin toplum kesimlerinin talepleri ile belirlenmesi için bu tür çalışmaları son derece faydalı ve gerekli görüyoruz. Anayasa deÄŸiÅŸiklik sürecinde, her kesimin kendisine göre farklı talepleri olacaktır. Yetkililere düÅŸen görev, bu istekleri bir potada eritmek ve herkesin kabul edebileceÄŸi bir metin ortaya koymaktır. Ancak hazırlanacak anayasada özellikle bulunmasını zorunlu gördüÄŸümüz konular da mevcuttur. Bu hususlar raporlarda, kamuoyu ile paylaşılacak. Ancak bir Konfederasyon Genel BaÅŸkanı olarak, hazırlanacak anayasa deÄŸiÅŸiklik metninde emeklilere de sendika hakkı tanınması, kamu görevlilerine grev hakkı tanınması, toplu sözleÅŸmeyi kısıtlayıcı düzenlemelerin kaldırılması, devletin asli ve sürekli görevlerinin yalnızca kadrolu kamu görevlileri eliyle gördürülmesinin saÄŸlanması, herkesin kendisi ve ailesine yetecek bir ücret alma hakkına kavuÅŸturulması, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, sosyal devlet ilkesine özel vurgu yapılması, hukuk devleti niteliÄŸinin güçlendirilmesi, özgürlüklerin çoÄŸaltılması ve yasakların azaltılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasının zorunlu olduÄŸunu düÅŸünüyorum. 1982 anayasasının düzenlendiÄŸi tarihten bu tarafa ülke gerçeklerinde bazı deÄŸiÅŸimlerin olduÄŸu, bu deÄŸiÅŸimlerin toplumsal gereksinimleri ortaya koyduÄŸu bir gerçektir. KuÅŸkusuz ki anayasalar deÄŸiÅŸmez metinler deÄŸildir. Ancak bu toplumsal gereksinimlerin anayasal düzlemde ne ölçüde karşılanıp karşılanamayacağı konusu, çözüm açısından belirleyici rol oynayacaktır. Umudumuz, baÅŸta iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi partilerin, toplumun tüm kesimlerinden gelecek, bu tür çalışmaları dikkate almaları ve burada ortaya konulacak ilkeler doÄŸrultusunda bir deÄŸiÅŸiklik yapılması için mesai harcamalarıdır.”

TÜDKAD Genel BaÅŸkanı Dr. Åženol Bal’da Cumhuriyetimizin temel felsefesine uygun, üniter ve milli yapımızın muhafaza edileceÄŸi, evrensel insan haklarının en iyi ÅŸekilde ifade bulduÄŸu, demokratik parlamenter rejimin olmazsa olmazı ve insan haklarının korunmasının temel ÅŸartı olan kuvvetler ayrılığı prensibinin en saÄŸlıklı formülasyona kavuÅŸturulacağı Anayasa ilkelerini belirlemenin görevleri olduÄŸu inancıyla yola çıktıklarını kaydederek, ÅŸunları söyledi: “Anayasa tartışmaları çerçevesinde, milli devlet anlayışını ve kurumsal yapıyı yıpratmak, Anayasanın birleÅŸtiricilik isteyen, Türk toplumunu milletleÅŸme sürecinden geriye döndürme ve sosyolojik anlamda onu bir kalabalık (yığın) gibi deÄŸerlendirme anlayışı bazı çevrelerin temel hedefi haline gelmiÅŸtir. Türkiye Cumhuriyetinin millete dayalı devlet modeli yerine, milletler sistemi ikame edilmek istenmektedir. Ayrılıklara vurgu yapılma arzusu ön plana çıkartılmaya çalışılmaktadır. Ve hatta her dini-etnik cemaate kendi diliyle eÄŸitim verme ve kendine özgü hukuki sistem geliÅŸtirmenin yolu açılmak istenmektedir. Bir ülkede hâkim kültür ve milli kimlik reddedilerek farklılıkların, bütünü zenginleÅŸtireceÄŸinden bahsedemeyiz. Tekrar ediyorum, farklılıkları kutsallaÅŸtırarak, Türk vatandaÅŸlığını ve devletin varlığını reddederek, etnik ırkçılığa varan sapmaları teÅŸvik ederek, silah bırakmamış terör örgütü ile müzakereye giriÅŸerek, insanları birbirine ötekileÅŸtirerek, demokratik bir anayasa yapılamaz. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde görülmemiÅŸ bir ÅŸekilde demokratikleÅŸme ve özgürleÅŸme adı altında, parçalanma süreci ile karşı karşıyadır. Anayasada ve yasalarda ülkenin ihtiyaçları ve yapılması gereken gerekli deÄŸiÅŸtirmeler deÄŸil; dıştan kumandalı bir dönüÅŸtürme planı uygulanmak istenmektedir. O halde, konuya bütüncü ve geniÅŸ bir ufuktan bakmalıyız ve sorunu sadece hukuk tekniÄŸi ve madde deÄŸiÅŸiklikleri olarak göremeyiz, görmemeliyiz.

Anayasalar dönemlik ve mevsimlik deÄŸil; kalıcı belgelerdir. Bu bakımdan, bugüne ve yarınlara ışık tutabilmelidir. Sadece mevcut siyasi ortamın etkisinde kalarak bu fikir akımlarının güdümüne girerek anayasa yapılamaz. Anayasa düzenlemelerinde fert mi, devlet mi kısır tercihleri aşılmalıdır. Devletsiz ve milletsiz fert de; fert siz devlet ve millet de birer ütopyadır.”

TBMM BaÅŸkanı Cemil Çiçek ise yaptığı konuÅŸmada, toplumun her kesiminin bu Çalıştay’a destek vermesini beklediklerini ve böyle toplantıların Türkiye'nin her tarafında yapılması gerektiÄŸini belirtti. Çiçek, “Kurum ve kuruluÅŸların dile getireceÄŸi görüÅŸler dikkat alınarak, milletimizin beklentilerine uygun bir anayasa yazılım sürecine girilecek. Ortaya taslak bir metin çıkarılacak, bu kamuoyunun tartışmasına açılacak, oralardan gelen görüÅŸler derlenip toparlandıktan sonra, hazırlanan taslak metin TBMM'nin önüne getirilecek” diye konuÅŸtu. Çiçek, “Anayasa yapma mecburiyeti nereden kaynaklanıyor? Evvela toplumsal bir talep var. Bütün çatı kuruluÅŸlarının, siyasi partilerin, kongrelerine seçim beyannamelerine ve genel kurul toplantılarına baktığımızda hep yeni bir anayasaya vurgusu yapılmış bunu istiyoruz denilmiÅŸtir. Bu talep var. Dünya'da hiçbir anayasa yok ki yürürlüÄŸe girdiÄŸi ikinci günden itibaren tartışılıyor olmasın" dedi. Çiçek, "1950'den bu güne, anayasa 60 yılda 17 defa deÄŸiÅŸti. 111 maddesi deÄŸiÅŸtirildi. 30 yıl yürürlükte kaldığına göre, her 13 ila 14 ayda bir anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi yapma zarureti duymuÅŸuz. Her 13 ayda bir deÄŸiÅŸiklik yapılıyorsa, orada hukuk istikrarı olmaz, çünkü anayasa en temel yasadır. Çıkarılan yasalar, ikincil mevzuat, hepsi anayasaya uygun olmak mecburiyetindedir" diye konuÅŸtu. Çiçek, ufak tefek deÄŸiÅŸikliklerle anayasadaki bütünlüÄŸün saÄŸlanmasında ciddi zorluklar olduÄŸunu belirtti. Çiçek, yeni bir anlayışla günün ÅŸartlarına uygun, evrensel deÄŸerleri taşıyan, kurumlar arası dengenin yerine oturtulan bir anayasanın yapılması için, bu dönem parlamentosunun büyük bir sorumluluÄŸunun olduÄŸunu kaydetti. 'Yeni bir anayasa' tabirinin toplumda kabul gördüÄŸüne dikkat çeken Çiçek, yeni anayasayı yapacak akademik tecrübenin de olduÄŸunu söyledi. Çiçek, “Anayasanın içeriÄŸinde neler olacak bunu siz söyleyeceksiniz. Tek tek ya da birlikte söyleyeceksiniz. Türkiye'nin her tarafından bu iÅŸe belli bir zaman ayrılması, komisyonun çalışmalarına katkı verilmesi gerekiyor ki, gerçekten 'bizim diyebileceÄŸimiz bir anayasa' söz konusu olsun” dedi. Çiçek konuÅŸmasına ÅŸunları kaydetti: “Peki bu anayasa ne getirecek? Yeni bir anayasa, sıfır sorunlu bir Türkiye sonucunu doÄŸurmaz. Yapılacak bu çalışmayla, Türkiye'nin her türlü derdi sona erecek ve Türkiye daha sorunsuz bir hale gelecek, anayasalara böyle bir anlam yüklemek doÄŸru olmaz. Yeni bir anayasa neyi çözecek neyi kolaylaÅŸtıracaksa o kadarını yapar ondan ötesi anayasadan kaynaklanmıyor. Görmemiz gereken husus bugün karşılaÅŸtığımız sorunlar mevcut anayasadan kaynaklanıyor. Millet iradesi üzerinden yeri gelmiÅŸ yargısal hipotek konulmuÅŸ, yeri gelmiÅŸ baÅŸka ÅŸeyler olmuÅŸ. Bu meclis, CumhurbaÅŸkanını seçememiÅŸtir. Neden? Anayasa mahkemesi, yasama organı yetkisini gasp etmiÅŸtir. Bunu kimse gözardı edemez.”

MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Faruk Bal da 12 Haziran seçimlerinden önce baÅŸlayan tartışmaların yeni anayasa yapma beklentisini oluÅŸturduÄŸunu, TBMM BaÅŸkanı Cemil Çiçek'in giriÅŸimleriyle konuya iliÅŸkin çalışmaların hızlanarak UzlaÅŸma Komisyonu kurulduÄŸunu anımsattı.

UzlaÅŸma Komisyonunun ciddi çalışmalar yaptığını, anayasa yapma usulü konusunda önemli mesafeler aldığını anlatan Bal, öncelikle ''bu anayasa kime yapılacak'' sorusunun cevaplandırılması gerektiÄŸini belirterek, yapılacak yeni anayasanın Türkiye Cumhuriyeti devletine, Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlarına yönelik yapılması gerektiÄŸini söyledi.

-''Farklılıktan deÄŸil, müÅŸtereklerden hareket etmek lazım''-

Faruk Bal, ''Dayatmalara karşı çıkmalıyız. Osmanlı Devletinin devlet anlayışını bozan unsurlar tekrar bu yapılacak anayasaya sokulmamalıdır. Farklılıktan deÄŸil, müÅŸtereklerden hareket etmek lazım. Bütün etnisiteler Türk milletinin zenginliÄŸidir, bunlardan birinin ayrılacağı endiÅŸesiyle yarayı kaşıyarak, kanatmanın, kanla beslenmenin anlamı yoktur'' dedi.

Türkiye'nin üniter ve milli bir devlet olduÄŸunu ve bedelinin KurtuluÅŸ Savaşında ödendiÄŸini vurgulayan Bal, ''BaÅŸka bedeller ödememek için bu devletin kadrini, kıymetini iyi bilerek ona göre yaÅŸamalıyız'' diye konuÅŸtu.

Son 50 yılda Türkiye'nin 2 darbe, 3 muhtıra gördüÄŸünü anımsatan Bal, ''61 Anayasası Türkiye'ye bol gelmiÅŸ, Türkiye yönetilemez hale gelmiÅŸtir. 82 Anayasası da Türkiye'ye dar gelmiÅŸ, kurum ve kuruluÅŸlar yönetilemez olmuÅŸtur. Darbelerle yapılan, muhtıralarla güçlendirilen anayasalar Türkiye'ye yakışmamaktadır'' dedi.

CHP Ä°zmir Milletvekili Rıza Türmen de anayasa yapılmasının ulusların tarihlerinde dönüm noktaları olduÄŸuna iÅŸaret ederek, Türk halkının yüzde 80'inin yeni anayasa talebinde bulunduklarını, siyasilerin de bu talebe karşılık vermek zorunda olduklarını kaydetti.

1982 Anayasasının demokrasiye uygun olmadığını ve bu yüzden birçok kez deÄŸiÅŸtirilerek, yamalı bohçaya döndüÄŸünü vurgulayan Türmen, ''Türk toplumuna ve çaÄŸdaÅŸ dünyanın ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir anayasa yapmak zorundayız. Yukarıdan aÅŸağıya deÄŸil, aÅŸağıdan yukarıya bir anayasa yapma süreci baÅŸlamıştır. Bu Türkiye tarihinde bir ilktir'' diye konuÅŸtu.

Türmen, sadece anayasa yapmakla sorunların çözülmeyeceÄŸini de belirterek, ilk önce yasalarda deÄŸiÅŸiklikler yapılması gerektiÄŸini, anayasaya giden yolun temizlenmesi gerektiÄŸini dile getirdi.

Açılış konuÅŸmalarının ardından Çalıştay’da üç ayrı oturum yapıldı ve oturum baÅŸkanları komisyon raporlarını sundu. ‘Anayasa’da Yöntem ve Genel Esaslar’ konulu birinci oturumun baÅŸkanlığını Prof. Dr. Hasan Tunç, ‘Anayasa’da Hak ve Hürriyetler’ konulu ikinci oturumun baÅŸkanlığını Prof. Dr. Vahit DoÄŸan, ‘Anayasa’da Devlet TeÅŸkilatı’ konulu üçüncü oturumun baÅŸkanlığını ise Prof. Dr. Ali Akyıldız yaptı.

 

Bu Haber 2533 defa okunmuÅŸtur.
CUMHURÄ°YET BAYRAMIMIZ KUTLU OLS
ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
Ä°FTARA DAVET
SÄ°TEMÄ°ZE KÄ°M SALDIRDI
TTSSYV´NA AÇIK MEKTUP
Ä°YÄ° KÄ° KATILMIÅžIM DEDÄ°RTEN
NAŞİDE GÖKBUDAK KONUĞUMUZ
KUTLU OLSUN....
ŞİİRDE BULUŞALIM
MESLEK HARİTASI ÇALIŞTAYINA K
NAŞİDE GÖKBUDAK KONUĞUMUZ OL
UNUTULMAZ BÄ°R GÃœN
8. KÄ°TAP GÃœNÃœMÃœZÃœN KONUÅžMA
KADINLAR GÃœNÃœMÃœZ KUTLU OLSUNâ
BYS´DEN ALACAKLI OLABİLİRSİN
KADIN ve EDEBÄ°YATI TARTIÅžACAÄž
BAÅžKANIMIZIN YENÄ° YIL MESAJI
2018´İN İLK KİTAP GÜNÜ 6 O
TELGRAFÇI HAMDİ´Yİ ANIYORUZ
MEVLÄ°D KANDÄ°LÄ°NÄ°Z KUTLU OLSU
BU KATEGORÄ°DEKÄ° DÄ°ÄžER HABERLER
 
  Copyright © 2006-2011 Telekomcular Dernegi
Web sitesinde yer alan yazi,resim ve materyaller izinsiz kullanilamaz,kopyalanamaz!