Türkiye'nin En DeÄŸerli Markaları AraÅŸtırması'nda Türk Telekom ilk sırada yer alırken, Türk Hava Yolları 2'inci, Akbank 3'üncü oldu.

Uluslararası marka derecelendirme kuruluÅŸu Branda Finance tarafından gerçekleÅŸtirilen Türkiye'nin En DeÄŸerli Markaları AraÅŸtırması 2012 sonuçlarını Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem Ä°lgüner düzenlenen basın toplantısında açıkladı.
         
Sonuçlara göre, Türk Telekom'un 4'üncü kez Türkiye'nin en deÄŸerli markası olduÄŸunu, sıralamada Türk hava Yolları'nın 2'inci, Akbank'ın ise 3'üncü olduÄŸunu söyleyen Ä°lgüner, ilk 10'daki diÄŸer markaların Ä°ÅŸ Bankası, Turkcell, Anadolu Efes, Garanti Bankası, Arçelik, Yapı Kredi ve OMW Petrol Ofisi olarak sıralandığını kaydetti.
         
Önceki yıl ilk 100'deki markaların toplam deÄŸeri 33 milyar dolar iken 2011 yılında bu rakamın 27 milyar dolara indiÄŸine iÅŸaret eden Ä°lgüner, ''Burada etkenlerden bir tanesi kur farkı. Çünkü Türk Lirası olarak elde ettiÄŸimiz finansal verileri küresel mukayeseler için dolara çevirdiÄŸimizde kaybımız oldu. Bu kayıp sadece kur farkından'' diye konuÅŸtu.        

Önceki araÅŸtırmada, deÄŸeri 1 milyar üzerinde olan marka sayısı 12 iken bu araÅŸtırmada bu sayının 10'a düÅŸtüÄŸünü kaydeden Ä°lgüner, ilk 100 markanın son 5 yıldaki ortalama deÄŸerinin 28 milyar doları aÅŸamadığını belirterek, ''Bizim 100 markamız, küresel anlamda irice bir markanın deÄŸeri kadar'' dedi.
         
Sektörel deÄŸerlendirme olarak bakıldığında, ''Gıda'' iÅŸ kolunda Ülker Bisküvi, ''Gıda Perakende'' iÅŸ kolunda BÄ°M, ''Ä°nÅŸaat Malzemeleri/Boya'' iÅŸ kolunda EczacıbaÅŸ Yapı, ''Sigorta'' sektöründe ise YKB Sigorta'nın en yüksek marka deÄŸeri ile birinci sırada yer aldıklarını aktaran Ä°lgüner, marka deÄŸeri açısından, bankacılık, telekomünikasyon, perakende gibi iÅŸ kollarını içeren hizmet sektörünün diÄŸer sektörlere göre daha yüksek deÄŸer oluÅŸturduÄŸunu ifade etti.
         
Dış ticaret içerisinde hizmet sektörünün payının çok düÅŸük, sanayi sektörünün payının ise çok yüksek olmasına dikkati çeken Ä°lgüner, ''Ülkemizin hizmet sektörü çok yüksek deÄŸerler üretirken, sanayi sektöründe aynı deÄŸerleri göremiyoruz. Ama dış ticaret içerisinde hizmet sektörünün payı çok düÅŸük, sanayi sektörünün çok yüksek. Burada çok önemli bir ikilemle karşı karşıyayız. Ülke, hizmet sektöründe çok deÄŸerli markalar oluÅŸturuyor ama bu markalar kendi coÄŸrafyamızın dışında  deÄŸiller. Ama sanayi sektöründe düÅŸük deÄŸerli markalar var ve tüm dış ticaretimiz neredeyse onlarla oluÅŸuyor. Bence karar vericilerin, politika üreticilerin üzerinde düÅŸünmesi gereken bir tablo bu'' deÄŸerlendirmesinde bulundu.
         
-''Türkiye, ağırlıklı olarak fiziki varlık satmaya uÄŸraşıyor''-
         
Türkiye'nin ağırlıklı olarak fiziki varlık satmaya uÄŸraÅŸtığını vurgulayan Ä°lgüner, ÅŸöyle devam etti:
         
''Ancak fiziki olmayan varlıkların payı dış satışımız içinde arttıkça bu dengesizlik giderilmiÅŸ olacak. Sattığınız ÅŸeyin içinde fiziki olan varlığın payı, fiziki olmayan varlığın payından daha büyük olduÄŸu sürece siz hep bir mal satmak ve bu malı üretmek için ister ülkenizden ister dışardan bir takım girdiler temin etmek zorunda kalırsınız. Ama fiziki olmayan varlığın deÄŸerini artırdığınız sürece bunu için bir bedel ödemiyorsunuz.''
         
Markanın deÄŸeri arttırıldığı sürece daha deÄŸerli hale gelen bir satış gelirine sahip olunacağının altını çizen Ä°lgüner, ülke markalarının ticari markaları, ticari markaların da ülke markalarını yücelttiÄŸine dikkati çekti.
         
Ä°lgüner, Güney Kore'nin bu konuda çarpıcı bir örnek olduÄŸunu ifade ederek, ''Bundan 10 yıl önce Samsung markasını bu kadar deÄŸerli hale gelebileceÄŸini hayal etmiyorduk. Çin 25 marka, Brezilya 9 marka, Hindistan 6 marka ve Rusya 8 marka ile Türk markalarının giremediÄŸi küresel 500 araÅŸtırmalarında yer alıyor. Tek tek markaların Türkiye'de bu ivmeyi göstermesi herhalde biraz zaman alır'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.
         
''10 yılda 10 dünya markası'' sloganıyla yola çıkan ve dünyada örnek gösterilen Turquality programının da henüz bir dünya markasını listeye sokamadığını dile getiren Ä°lgüner, bu programın Türkiye'nin markalarının deÄŸerini yükseltecek ÅŸekilde ıslah edilmesinde ve misyonunun yeniden ele alınıp Türkiye çapında bir marka yönetim birimine dönüÅŸtürülmesinde yarar olduÄŸunu belirtti.
        
Türkiye'de marka deÄŸerine bakılarak baÅŸarı ölçülmesinin henüz yeni olduÄŸunu söyleyen Ä°lgüner, ''Ticaret hacmi, ciro gibi unsurlar daha ağır basıyor. Cumhuriyet'in 100'üncü yılı için hedefler hala ihracat miktarıyla ilgili. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında 2 tane de küresel deÄŸerli markamız olacağının söylendiÄŸini duymadım'' dedi.

Ä°lgüner, araÅŸtırma verilerinin yüzde 80-85'inin Kamu Aydınlatma Platformu'ndan temin edildiÄŸini, geriye kalan kısmın ise ÅŸirketlerin doÄŸrudan ilettiÄŸi verilerden oluÅŸtuÄŸunu söyledi.
         

AA