ABD’de, AB ülkelerinde ve onların izini takip eden diÄŸer ülkelerde küresel çöküntüye neden olan kapitalizmin ipine sarılmaya devam ediyoruz.
Kapitalizmin en temel anlayışlarından birisi “devleti küçültme” mantığıdır. DiÄŸer bir ifadeyle kapitalizmin hedeflerinden bir tanesi, ekonomide devletin payını azaltmak, özel ÅŸirketlerin ise payını artırmaktır.
Kapitalizmin beÅŸiÄŸi olan ülkelerde bile ortalama kamu payı yüzde 40’lar seviyesindeyken, onların izini takip eden Türkiye’de kamunun payı yüzde 20’lere kadar düÅŸmüÅŸtür.
Bu da demektir ki, Türkiye özelleÅŸtirme konusunda kraldan daha fazla kralcı davranmaktadır.
Rakamlarla ifade etmek gerekirse, Türkiye’de, KÄ°T’lerin ürettiÄŸi katma deÄŸerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı 2000 yılında yüzde 3,5 seviyesinde iken, 2012 yılında bu oranın yüzde 1,1’e gerilemesi bekleniyor.
Buna paralel olarak, 2000 yılı sonunda 435 bin olan KÄ°T’lerde istihdam edilen personel sayısı 2012 yılında 171 bine düÅŸtü.
Bu yüksek oranlardaki düÅŸüÅŸlere raÄŸmen, 2013 yılında da kamu kurumlarının satışlarına hızla devam edilecek.
Önümüzdeki yıl BoÄŸaziçi, Gediz, Trakya, Ä°stanbul Anadolu Yakası, Toroslar, Akdeniz, Aras, Vangölü ve Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Åžirketleri ile BaÅŸkent DoÄŸalgaz Dağıtım AÅž’nin özelleÅŸtirme iÅŸlemlerinin tamamlanması ve EÜAÅž’a ait üretim santrallerinden bir kısmının özelleÅŸtirme çalışmalarına baÅŸlanması öngörüldü.
Kapitalizmin bugünkü baÅŸ temsilcisi olan ABD’de bile yüzde 30’ların altına düÅŸürülmemeye çalışılan kamu payı, ne hikmetse yine bu ABD’den alınan akılla yerlerde sürünüyor, yüzde 0’lara doÄŸru yaklaÅŸmaya devam ediyor.
Bunun nedenini biraz irdelediÄŸimizde, bir özel ÅŸirketler devleti olan ABD’de, sermaye sahiplerinin devletin tamamen güçsüz kalmasını istemediÄŸini görürüz. Çünkü bu güçlü ÅŸirketler, gerek ülkede yaÅŸayan milyonlarca ABD vatandaşına söz dinletebilmek, gerekse dünya ülkelerini belirli bir potada tutabilmek için güçlü bir devlete ve askere ihtiyaç duymaktalar.
Türkiye’yi ise yönlendirmek isteyen Türk sermayedarları deÄŸil, yabancı küresel kuruluÅŸlar. Onlar ülkemiz üzerinde hesaplarını gerçekleÅŸtirebilmek için karşılarında ne bir devlet kuruluÅŸunu, ne de baÅŸka bir kamu iradesini istiyorlar.
Onlar için iradesini kaybetmiÅŸ bir devlet, talimatları sorgusuz sualsiz yerine getirecek bir siyasi irade ve yapılan talanı görmeyen, gücünü küresel iÅŸgalcilere karşı deÄŸil, kendi halkına ve de dost ülkelere karşı kullanan bir irade istiyorlar.
Halbuki bir devlet ve o devletin kuruluÅŸları milletine hizmet için vardır. Özel sektöre devrettiÄŸin her kuruluÅŸ hizmet için deÄŸil, kar için vardır.
Devletin ekonomide payının azalması, devletin gücünü kaybetmesi, milletine sunduÄŸu hizmetlerin azalması anlamına gelmektedir.
Devlet sahip olduÄŸu güçle, dışarıdan ya da içeriden gelebilecek ekonomik, siyasi, askeri iÅŸgallere, terör saldırılarına karşı milletinin önünde kalkan gibi durmakla mükelleftir.
Fakat devlet gücünü kaybettikçe, bu görevlerini ifa edemeyecek duruma gelir, milletine kalkan olamaz.
Bugün tavsiye edilen özelleÅŸtirme politikalarıyla Türkiye’de yapılmak istenen budur.
Türkiye’yi parça parça elde etmek isteyenler, önce bu parçaları bir ve beraber tutabilecek iradeyi ortadan kaldırmak istiyorlar.
Murat CabaÅŸ-Yeni Mesaj
|