Ne Suriye’deki geliÅŸmeler, ne Mısır, ne de baÅŸka bir ÅŸey…

Belki pek çok kiÅŸi farkında deÄŸil ama, geçen haftanın en önemli olayı özelleÅŸtirmecilerin YataÄŸan’dan kovulması.

Tam da Büyük Zafer’in 91. yıl törenleri öncesi iÅŸçilerin üretim tesislerine “Vatandır… Satılamaz…!” sloganlarıyla sahip çıkması.

12 Eylül darbesinin en önemli sonucu olan özelleÅŸtirme yaÄŸması baÅŸlayalı beri pek çok kamu iÅŸçisi kurumuna sahip çıkmaya çalıştı. Hepsi bu mücadeleler sırasında kendi kurumunu “Vatandır…Satılamaz…!” sloganı ile savundu. Ne yazık ki hiç biri baÅŸarılı olamadı. Elde ne TEKEL kaldı, ne Telekom, ne limanlar, ne elektrik dağıtım ÅŸebekeleri, ne kağıt fabrikaları, ne alüminyum ne ÅŸeker, ne gübre fabrikaları…

Hepsi yaÄŸmalandı…

Buraları, yaÄŸmalayanlara neredeyse üste para verdiler. Bunun teorisini de yaptılar.

Ama bu kez öyle olmadı. Olmayacak da…

MuÄŸla yöresinde kurulu termik santraller ile bunları alacaklara hediye edilecek kömür sahalarının yiÄŸit iÅŸçileri her seferinde daha büyük bir direniÅŸle karşı koyuyor.

22 AÄŸustos PerÅŸembe günü de öyle oldu. ÖzelleÅŸtirme hazırlıkları için YataÄŸan’a gelen avukatlar YataÄŸan Termik Santrali ve GELÄ° (Güney Ege Linyitleri Ä°ÅŸletmesi) iÅŸçilerinin elinden zor kurtuldular. Kaçacak delik aradılar. Her iki iÅŸletmede iÅŸçiler ayaÄŸa kalktı. Hele GELÄ°’de toplantı salonunda iÅŸçiler tarafından kuÅŸatılan özelleÅŸtirmecilerin fotoÄŸraflarında yüzlerindeki korku görülmeye deÄŸer. GELÄ° MüdürlüÄŸünün kırmızı halıları üzerindeki çıplak ayaklı maden iÅŸçileri özelleÅŸtirmecilerin bu kez baÅŸarılı olamayacağını müjdeliyor.

“KÄ°T’ler Vatandır…Satılamaz…!” sloganı özelleÅŸtirme karşıtı mücadelenin sadece iÅŸ- ekmek kavgası deÄŸil, vatan kavgası olduÄŸunun iÅŸçiler tarafından kavrandığını gösteriyor. YataÄŸan’daki tesisler özelleÅŸse de iÅŸçilerinin büyük çoÄŸunluÄŸu iÅŸini kaybetmeyecek. Ama vatan kaybedecek.

YataÄŸanlı iÅŸçilerin iÅŸletmelerine sahip çıktığı kadar koca koca generaller Kozmik Odalarına sahip çıkabilselerdi, ÅŸimdi cezaevleri general dolu olmazdı. Generallerin Kozmik Odalarının sırlarına sahip çıkamadığından çok daha büyük bir bilinçle iÅŸçiler tesislerine sahip çıkıyor.

Türkiye son 33 yıldır tarihinde görülmemiÅŸ ölçüde Amerikancı iktidarlarca yönetiliyor. Bu kadar Amerikancı olup Amerikancılardan hiçbir ÅŸey öÄŸrenememiÅŸ olmaları ibret verici. Onlar sadece köleliÄŸi ve teslimiyeti öÄŸreniyorlar.

ABD, ülkeye yön veren sermaye sınıfına ÅŸu sözü vermiÅŸtir:

“Senin paranın ve sermayenin gittiÄŸi her yerde ABD ordusu senin paranın ve sermayenin bekçiliÄŸini yapacaktır. Ordusunu gönderemediÄŸi yerlerde iÅŸbirlikçi iktidarların ordusunu kullanacaktır.”

Bu söz herhangi bir yerde yazılı olmayabilir. Ancak 100 yıllık uygulama, hele hele bunun son 60-65 yılındaki uygulama bu sözlerin varlığının en büyük delilidir.  Vietnem’da, Kamboçya’da, Åžili’de, Panama’da, Venezuella’dai Irak’ta, Libya’da, Tunus’ta, Mısır’da, Afganistan’da yaÅŸadıklarımız belki de hiçbir yerde yazılı olmayan bu sözün uygulamasıdır.

Bizim gibi ülkelere dayatılan özelleÅŸtirme politikalarında ulusal birikimleri “vatandır” diyerek korumaya kalkan  iÅŸçi sınıfının üzerine kendi askeri, jandarması sürülmektedir.

Dileriz YataÄŸan’da, Yeniköy’de, Kemerköy’de geliÅŸmeler böyle olmaz.

Kendi Kozmik Odasını savunamayan asker, iÅŸletmelerini savunan iÅŸçilerin karşısına dikilmez.

91 yıl önce zafere ulaÅŸan KurtuluÅŸ Savaşımız, sadece iÅŸgal yüzünden verilmedi. O kutsal savaÅŸ aynı zamanda yabancıların elindeki limanlarımızı, elektrik, telefon, havagazı, tuz, demiryolu, madenler gibi stratejik iÅŸletmelerimizi de geri almak için verildi.

Ä°ÅŸçi sınıfımız, vatanları, fabrikalarının tel örgüleriyle sınırlı özelleÅŸtirmecilere karşı, toprağının bir karışları bile kendilerine ait olmayan fabrikalarını, madenlerini savaÅŸ vererek koruyacaktır.

“Vatandır…Satılamaz…!”  diyerek…

Lütfü KırayoÄŸlu - yenibursa.com