Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 7

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 27
ÖZELLEŞTİRMELERİN BANKACILIK SEKTÖRÜNE... | Telekomcular Derneği
 
 
ÖZELLEŞTİRMELERİN BANKACILIK SEKTÖRÜNE...ÖZELLEŞTİRMELERİN BANKACILIK SEKTÖRÜNE...

Tarih: 2013-11-12

ÖzelleÅŸtirme politikaları ve bankacılık sektörüne etkisi

Sovyetler BirliÄŸi’nin dağılmasıyla baÅŸlayan yenidünya düzeninin oluÅŸmasına, geliÅŸmiÅŸ devletlerde yaÅŸanan kaynak sorunu hız kazandırmaktadır. Bunun en iyi yolu, yeni yatırım yapma yerine hazır potansiyelden yararlanma olarak görülmektedir. Çünkü bu yol çok daha kolay ve ucuzdur. Bunu saÄŸlamanın yolu da, ülkelerin varlıklarını özelleÅŸtirmeden geçmektedir. ÖzelleÅŸtirme, küreselleÅŸmeye ve yenidünya düzenine baÄŸlı bir olgudur. ÖzelleÅŸtirme; tüm dünyada ve Türkiye’de geleceÄŸin anahtarı olarak sunulmaktadır. Özellikle geliÅŸmekte olan ekonomilerde, yaÅŸanılan küresel krizler ve finansal sorunlar neticesinde özelleÅŸtirme ile ilgili tartışmaların güncelliÄŸini koruyacağı görülmektedir. ÖzelleÅŸtirmenin tanımı, ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi BaÅŸkanlığı’na göre; devletin, asli görevleri olan adalet ve güvenliÄŸin saÄŸlanması yolundaki harcamalar ile özel sektör tarafından yüklenilemeyecek altyapı yatırımlarına yönelmesi, ekonominin ise pazar mekanizmaları tarafından yönlendirilmesidir. Bu tanım tabiî ki birçok özelleÅŸtirme karşıtları tarafından eleÅŸtirilmektedir. En önemli eleÅŸtiriler devletin görevlerini adalet ve güvenlikle sınırlandırılması ve devletin vatandaÅŸlarının yaÅŸamının her alanı konusunda sorumluluk üstlenmesi gerektiÄŸidir.

ÖzelleÅŸtirmenin amaçları ise Türkiye ÅŸartlarında ve öncelik sıralamasına göre ÅŸu ÅŸekilde sıralanabilir;

 1)Pazar güçlerinin ekonomiyi harekete geçirmesine imkân verilmesi,

2) Verimliliğin ve randımanın artırılması,

3) Malların ve hizmetlerin kalite, miktar ve çeÅŸitliliÄŸinin artırılması,

4) Halka açık ÅŸirketlerin teÅŸvik edilmesi,

 5) Sermaye piyasalarının geliÅŸtirilmesinin hızlandırılması,

6) Hazinenin KÄ°T’lere saÄŸladığı mali desteÄŸin asgariye indirilmesi,

7) KÄ°T’ler tarafından uygulanan tekelci fiyatlandırma ve dolaylı vergilendirmenin azaltılması,

 8)Modern teknoloji ve yönetim tekniklerinin cezbedilmesi,

9) Çalışanlara hisse senedi vermek suretiyle iÅŸ verimliliÄŸinin artırılması,

10) Kamu ve özel sektör kuruluÅŸları arasındaki dengenin deÄŸiÅŸtirilmesi,

11) Mevcut sermaye yatırımlarındaki iç karlılığın artırılması,

12) Devlete gelir sağlanmasıdır.

Biraz daha anlaşılır dille özelleÅŸtirmenin niçin yapıldığını aktarmak gerekirse, zarar eden, devletin üstünde büyük yük olan kuruluÅŸların satılarak kamunun bu yükten kurtulması amaçlanmaktadır. Tabiî ki bunun yanında birçok liberal görüÅŸün belirttiÄŸi üzere, devletin ekonomik faaliyetlerden elini çekmesi ve eÄŸitim, adalet, savunma gibi kamusal alan dışında hiçbir iÅŸ ile uÄŸraÅŸmaması özelleÅŸtirme politikalarının temel amacıdır. Bu görüÅŸe göre devletin TEKEL fabrikalarında sigara üretmesi, SÜMERBANK’ta kumaÅŸ üretmesi çok saçma ve gereksizdir, bunları özel sektör yapmalı devlet ise özel sektöre bu alanda imkânlar saÄŸlamalıdır. Åžüphesiz bu görüÅŸ birçok kesim tarafından eleÅŸtirilmektedir, çünkü sosyal devlet ilkesinin kabul edildiÄŸi bir ülkede her ÅŸey kar amaçlı üretilemez ve yönetilemez. Kaldı ki özelleÅŸtirilen birçok kurumun da zaten zarar etmeyen, gerek kamuya gerekse piyasalara önemli katma deÄŸerler yaratan kuruluÅŸlar olduÄŸu görülmektedir. Bunların en bariz örneÄŸini ise bölgemiz itibariyle TEKEL’i veya TÜPRAÅž’ı, PETKÄ°M’i, TELEKOM’u verebiliriz. Bir baÅŸka eleÅŸtiri ise özelleÅŸtirmeler ile o sektöre rekabet koÅŸullarının oluÅŸturulacağını ve böylece kamu tekelinin yıkılacağı savunulurken, yapılan özelleÅŸtirmelerin büyük çoÄŸunluÄŸunun maalesef blok satış yöntemiyle gerçekleÅŸtirildiÄŸi için kamu tekelinden daha da tehlikeli olan özel sektör tekelinin oluÅŸtuÄŸu görülmektedir.

ÖzelleÅŸtirmenin kavramsal boyutundan ziyade asıl yazımızın önemli kısmı olan bankacılık sektöründeki özelleÅŸtirmelere deÄŸinmek gerekir. Çünkü 2008 küresel kriziyle birlikte birçok geliÅŸmiÅŸ ekonomide finans sektörü çökerken, Türkiye’de en karlı alan olarak bankacılık sektörü hala dimdik ayaktadır. Reel sektör küresel krizle birlikte önemli daralmalar yaÅŸarken nasıl oluyor da hala bizim bankalar rekor karlar açıklayabilmektedir? Çünkü Türkiye’de mevcut BDDK gibi kurumların olması ve gerektiÄŸi gibi çalışmaları ile yapılan doÄŸru denetimler ve takipler artık sektörün yanlış yönetilmesini engellemektedir. Zaten sektör Kasım 2000 ve Åžubat 2001 krizlerinde yeterince zarar etmiÅŸ ve yeterince daralmıştır. Fakat gerek Merkez Bankası’nın doÄŸru politikaları ve gerekse BDDK’nın doÄŸru tespitleri ve denetimler artık yanlış kredi, hortumlama gibi yanlışlıkları engellemektedir.

Sektörün bu durumu karşısında doÄŸal olarak birçok yabancının gözü Türkiye’deki bankalardadır. Rakamlara bakıldığında da Türkiye’deki bankacılık sektöründeki yabancı sermayenin ağırlığı çok rahat görülebilir. BDDK’nın verilerine göre 48 banka içinde 31’i mevduat bankası iken mevduat bankalarının 16’sı yabancı sermayelidir. Katılım bankalarının sayısı ise 4 tane iken bunların 3’ü yabancıların elindedir. 12 kalkınma ve yatırım bankasının ise 4’ü yabancı banka statüsünde faaliyet göstermektedir. Bunların dışında 2 tanede TMSF’nin portföyünde banka olup toplam 48 bankanın 23’ü yabancı sermaye hâkimiyetinde olup 7’si kamu bankası, 2’si TMSF portföyünde ve 16’sı ise özel sermayenin elindedir. Ayrıca sermayelerine bakıldığında ise BDDK’nın verilerine göre bankaların sermayesinin %26,5’i kamunun elindedir. %35,4’ü yabancı sermaye ve kalan %38,1’i yerli özel sermaye yönetimindedir.

Rakamlarda da görüldüÄŸü üzere kamunun sektörden hızla çekildiÄŸi ve piyasaya baÅŸta yabancı ve daha sonra yerli sermayenin hâkim olduÄŸu net bir ÅŸekilde görülmektedir…


Ä°brahim Çütcü - blog.radikal.com.tr

Bu Haber 1860 defa okunmuÅŸtur.
MÄ°LYARLARCA DOLAR YANDI
SENDÄ°KA AÄžASI
ÖZELLEŞTİRME=ALAVARE, DALAVAR
SEKA´YI NASIL BATIRDIK
ÖZELLEŞTİRME KARŞITLIĞININ
VATAN VE MÄ°LLET YUNANLILARA SAT
ÅžEKER Ä°Åž´TEN SERT TEPKÄ
ŞEKER FABRİKALARI CARGİLL´E
ÅžEKER Ä°Åž; FABRÄ°KALAR UCUZA S
DÄ°P SULARI DA SATILIYOR
ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞ
TÃœRK Ä°Åž GENEL BAÅžKANI:BU Ä°Å
CUMHURİYET’İN YAPTIKLARI NAS
KALAŞİNKOF DA ÖZELLEŞİYOR
TCDD DE ELDEN GÄ°DÄ°YOR
MALÄ°YE BAKANI: VARLIK SATIÅžI A
VARLIK FONU, PTT’Yİ SATIŞ HA
ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜ DE YABANC
ÖZELLEŞTİRME SEKTÖRÜ (!) İ
TELEKOM´DAN GİTME ZAMANI
BU KATEGORÄ°DEKÄ° DÄ°ÄžER HABERLER
 
  Copyright © 2006-2011 Telekomcular Dernegi
Web sitesinde yer alan yazi,resim ve materyaller izinsiz kullanilamaz,kopyalanamaz!