Genç neslin hiç görmediği telgraf SMS, Twitter, Facebook ve e-mail'e kafa tutmaya çalışıyor. Telleri tarihe karışsa da telgraf; direniyor.

ABD'li ressam Samuel Morse'un 1832 yılında ilk mesajını Baltimore'dan Washington'a göndermesiyle hayatımıza girdi telgraf. Uzun yıllar vazgeçilmezler arasında yer aldı hatta şarkılara bile konu oldu: “Telgraf tellerine kuşlar mı konar, herkes sevdiğine canım böyle mi yanar...” Sonra teknoloji gelişti. e-mail, SMS derken Facebook, Twitter gibi anında mesajlaşmayı sağlayan araçlar ortaya çıktı. Baş döndüren iletişim teknolojisi bile telgrafın pabucunu dama atamadı. Genç neslin hiç görmediği telgraf, artık teller tarihe karışsa da varlığını korumayı sürdürüyor. Üstelik sadece devlet erkânı (kamuda resmi bir zorunluluk yok) kullanmıyor. Vatandaşlar, tören, açılış ve düğünlerde telgrafı tercih ediyor. Açılımı Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü olan PTT, 2006'da telgraf hizmetini teknolojiye uygun şekilde bilgisayar ortamına taşıdı. Kabulü yapılan normal telgraflar 24 saatte, acele telgraflar 6 saatte alıcısına ulaşıyor. Ya da istenilen tarih ve saate göre ayarlama yapılabiliyor. Teslim bilgileri, kargoda olduğu gibi müşteri tarafından internet üzerinden takip edilebiliyor. 2012'de kabul edilen telgraf sayısı 846 bin adede ulaştı. Gelir ise, yüzde 33 artarak 5 milyon 141 bin TL'ye yükseldi. Telgrafla ilgili ilginç bir detay daha var. Resmi evrak niteliği taşıyan gönderiler, 5 yıl süreyle saklanıyor.

İNTERNETTEN GÖNDEREBİLİRSİNİZ

PTT Ankara Baş Müdürlüğü telgraf şubesi, yoğun şekilde çalışıyor. İnternet üzerinden telgraf göndermek için e-telgraf abonelik hizmeti var. Ücret, kredi kartının yanı sıra posta çeki hesabından tahsil ediliyor.

Cenk Esen