USULSÜZ DÄ°NLEMELER DEVAM EDÄ°YOR MU? DEVAM EDÄ°YORSA, KÄ°M NASIL DÄ°NLÄ°YOR?

GeçtiÄŸimiz günlerde gündemin çok yoÄŸun olması (Kobene, İŞİD, sokak gösterileri vb..) nedeniyle bazı bakanların önemli açıklamaları gözden kaçtı.

Gözden kaçanlar arasında en önemlilerinden biri, UlaÅŸtırma ve HaberleÅŸme Bakanı Lütfi ELVAN’ın Habertürk gazetesini yaptığı bir açıklamaydı. Sayın Bakan, usulsüz dinlemelerle ilgili TÄ°B binasını kast ederek, “ Bu binayı istemediklerini, binanın içindeki kabloların nereye ulaÅŸtığını bilmediklerini, TÄ°B de çalışan personelin, keyfi bir biçimde hareket ettiÄŸini, TÄ°B’i yeniden kurmaları gerektiÄŸini ” belirtti.

BaÅŸtan sona ilginç bir açıklamaydı. Yürütmenin en tepesinde bulunan, hükmetme yetkisini elinde  bulunduran, seçilmiÅŸ bir üst düzey yetkili, kendisine baÄŸlı bir kuruluÅŸa hakim olamadığını ve dolaylı olarak “ kablolar üzerinden ” usulsüz dinlemelerin devam ettiÄŸini ifade etti.

17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra, yürütme; operasyonların temel dayanağının usulsüz bir ÅŸekilde devletin üst düzey yöneticilerinin dinlenmesi olarak algıladı ve bu konuda tek yetkili kuruluÅŸ olan TÄ°B üzerinden bu usulsüz dinlemelerin yapıldığı algısıyla,  TÄ°B’e yüklendi. Bu algı kısmen doÄŸru olmakla birlikte, sadece ve sadece TÄ°B’in söz konusu dinlemeleri yaptığı düÅŸüncesi yanlıştı. Sayın Bakan Elvan, TÄ°B kontrol altına alınmasına raÄŸmen, hali hazırda usulsüz dinlemelerin devam ettiÄŸini ve yine TÄ°B binasında bulunan kabloların nereye gittiÄŸinin belli olmadığını belirterek, söz konusu kablolarının takibinin imkansız olduÄŸu algısıyla, yeni bir TÄ°B binasının yapılması gerektiÄŸi düÅŸüncesini dile getirdi.

Nedense, TÄ°B Binası dışında, baÅŸka bir binanın olup olmadığı, moda deyimle TÄ°B binasıyla aynı teknik özelliklere sahip “ PARALEL”  hükümetin ve devletin kontrolü dışında baÅŸka binada/binalarda usulsüz dinlemelerin hali hazırda devam etmiÅŸ olabileceÄŸi fikri, sayın bakanın ve danışmanlarının aklına gelmedi.

Amerika ve Almanya’nın 2009’dan beri ülkemizi dinlediÄŸi o ülkelerin yetkilileri tarafında da dile getirilmesine raÄŸmen, hükümetten etkili bir tepki ve açıklama gelmemesinin yanında, söz konusu dinlemelerin nasıl yapılabildiÄŸinin, gerek hükümet yetkililerince, gerekse kamuoyunca, yeterince irdelenmemesi; olayın görmezden gelinmesi, usulsüz dinlemelerin devam ettiÄŸi ÅŸüphesini ve endiÅŸesini güçlendirmektedir.

Peki bu nasıl olmaktadır? Nasıl dinlenmektedir? Neden engellenememektedir? Daha önceki yıllarda bu kadar geniÅŸ kapsamda usulsüz dinleme yapılamazken, özellikle 2006’dan sonra usulsüz dinlemelerin artarak adeta bir “ CASUSLUK ” suçunun oluÅŸturması nasıl olmuÅŸtur?

TÄ°B’in dinleme yapabilmesi için, yasa gereÄŸi Telekom operatörlerinden, TÄ°B Binasına data ucu verilmiÅŸtir. Ülkemizdeki Telekom Operatörlerinin önde gelenleri, Türk Telekom, Turkcell, AVEA, VODAFONE’dur.

Ancak bunlardan Türk Telekom farklı bir özelliÄŸe sahiptir. Türk Telekom, telekomünikasyon alanında, ÅŸebekede ana omurgayı oluÅŸturarak, özellikle transmisyonda devasa yapısıyla rakipsiz bir konumdadır. Transmisyon “ bilginin bir noktadan, diÄŸer noktaya transfer edilmesi için kullanılan yol olarak ” tarif edilebilir. Türk Telekom iletiÅŸim için gerekli alt yapıyı 2013 itibarıyla 182 bin km’ye ulaÅŸan fiber optik kablolarla saÄŸlamaktadır. Literatürde fiber optik kablolar fiber çevrim olarak ifade edilmektedir.

Türk Telekom fiber çevrimi; 1999 depreminde yaÅŸanan iletiÅŸim sorunları nedeniyle, coÄŸrafi ve fiziki olarak, ülke genelinde bir daire ÅŸekline getirdi ve her ÅŸartta ve ortamda kesintisiz bir iletiÅŸimi hedefledi.

DiÄŸer yandan Turkcell, Avea, Vodeafone dahil, tüm operatörlerin, konuÅŸma ve diÄŸer data bilgileri, Türk Telekom’un fiber çevrimini kullanmadan, ülkemiz gibi büyük ve engebeli coÄŸrafyaya sahip ülkelerde, kaliteli ve nitelikli iletiÅŸim sunmaları imkansızdır. DiÄŸer bir deyimle, ülkemizdeki Telekom Operatörlerinin; Türk Telekom fiber çevrimini kullanmaları teknik bir zorunluluktur.

Yukarıda da açıklandığı üzere kısaca özetlersek, usulünce veya usulsüz dinleme; Türk Telekom fiber çevrimine ulaşılmadan yapılması, teknik olarak imkânsıza yakındır. Zaten TÄ°B’de Türk Telekom fiber çevrimi üzerinden dinlemeleri yapmaktadır.

Burada ilginç olan bir baÅŸka özellik, TÄ°B’in kurulmasıyla Türk Telekom’un özelleÅŸmesi hemen, hemen aynı tarihlere rastlamaktadır. TÄ°B 2006’da kurulmuÅŸ, Türk Telekom ise 14.11.2005 tarihinde özel bir yabancı ÅŸirkete devredilmiÅŸtir.

ÖzelleÅŸen Türk Telekom; 2006’da, yasa gereÄŸi, Türk Telekom fiber alt yapısına, TÄ°B’in dinleme aparatlarını entegre etti, uç verdi. O tarihlerde Türk Telekom’un başında yabancı bir CEO bulunurken, Türk Telekom’un hemen her yerinde danışman adı altında çok sayıda yabancı uzman çalışmaya baÅŸladı.

2006’da TÄ°B teknik alt yapısı oluÅŸturulurken büyük ihtimal, ona paralel Türkiye’nin çeÅŸitli yerlerinde (belki de yurt dışında), özelleÅŸen Türk Telekom içindeki yabancı istihbarat servisleri ya da onların yerli iÅŸbirlikçileri vasıtasıyla Türk Telekom fiber çevrimine, o tarihte yeni oluÅŸturulan TÄ°B alt yapısı bahane edilerek, paralel bir hat ÅŸeklinde çeÅŸitli aparatlarla, kaçak bir ÅŸekilde baÄŸlantı saÄŸlanmış, baÄŸlantıların uçları da çeÅŸitli ÅŸekillerde kamuflaj yapılarak, Türkiye’nin farklı yerlerinde bulunan hatta belki de yurt dışında, TÄ°B binası benzeri çeÅŸitli dinleme ve kayıt birimleri veya unsurları oluÅŸturulmuÅŸ olabilir.

Sayın Bakanın açıklamalarının perde arkasında usulsüz dinlemelerin engellenemediÄŸi, bunun gerekçesinin de TÄ°B binasındaki takip edilemeyen kablolar olduÄŸu anlaşılmaktadır.

Bir kablonun takip edilememesi, sayın bakanın teknik kadrosunun ve danışmanlarının gerekli teknik bilgiye sahip olmadığının dolaylı bir ifadesidir.

Türk Telekom özelleÅŸtikten sonra son derece bilgili ve yetenekli yetiÅŸmiÅŸ kadrolar tasfiye edilerek, uzmanlıklarının dışında çeÅŸitli kamu kurumlarına gönderilmiÅŸtir. ÖzelleÅŸen Türk Telekom’da; yeni uzman kadrolar yetiÅŸtirememiÅŸ, belki de yetiÅŸtirmek istememiÅŸtir. Türk Telekom özelleÅŸmesinden sonra, Türk Telekom’da kalan ve yeni alınan alt ve üst düzeydeki kadroların çoÄŸunluÄŸu, AKP’nin sonradan ipleri kopardığı “ paralel yapıya ” yakın olan kiÅŸilerden oluÅŸtuÄŸu gibi, teknik bilgi ve birikimi de son derece yetersiz siyasi iktidara yandaÅŸ kadrolardan oluÅŸmuÅŸtur.

Tüm bu yetersizlikler birleÅŸince, sonuçta basit bir kablo takibi bile yapılamadığından, yeni bina inÅŸa edilmek istenmektedir.

Tabi söz konusu kabloların takibi zordur, ancak imkansız deÄŸildir. Bunun için baÅŸta iÅŸinin ehli yetiÅŸmiÅŸ ve bir o kadar da uyanık feraset sahibi kadrolar gerekir. Ancak, özelleÅŸen Türk Telekom istemez, gerekli iÅŸbirliÄŸi ve yardımı yapmazsa, kablo takibi yapılamaz, nitekim yapılamamış, yapılması imkansız hale getirilmiÅŸtir.

Gelinen nokta itibarıyla; özelleÅŸen Türk Telekom’un, Sayın Bakanın belirttiÄŸi kabloların takibinde yurt genelinde yeterli, iÅŸ birliÄŸini saÄŸlamadığı düÅŸünülebilir. Yeterli iÅŸ birliÄŸinin saÄŸlanmamasında Türk Telekom’da bu iÅŸleri yapacak uzman kadroların bulunmaması etkili olabileceÄŸi gibi, gerekli uzman kadrolar bulunmakla birlikte; bilinçli olarak, özelleÅŸen Türk Telekom; kablolarının takibini yapmamış olabilir.

Sayın bakanın danışmanları yada teknik kadrosu, kendisini yanıltmaktadır.

Kabloların takip edilememesi, bilerek veya bilmeyerek, özelleÅŸen Türk Telekom fiber çevrimine kaçak olarak eklemlenmiÅŸ olan, TÄ°B benzeri, ancak hukuk dışı dinleme unsurlarının ortaya çıkmaması için uydurulmuÅŸ gerçekliÄŸi bulunmayan bir unsurdur. Sayın Bakan yanıltılmaktadır.

Yeni bir TÄ°B binası yapılarak usulsüz dinlemeler önlenemez. Kaldı ki Türk Telekom fiber çevriminde gerekli güvenlik tedbirleri alınmazsa, istediÄŸiniz kadar yeni bina yapın, personeli deÄŸiÅŸtirin, usulsüz dinlemeleri engelleyemezseniz. Benzetme yapılırsa “Hırsız içerdeyse hangi kilidi takarsanız takın, hırsızlık engellenemez ”.

Türk Telekom fiber ve bakır çevrimi güvenli bir yapıya kavuÅŸturulmadan usulsüz dinlemeler engellenemez.

DiÄŸer bir hususta Türk Telekom fiber çevriminin uçlandırıldığı yerlerde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) fiber TAFÄ°CS alt yapısı da bulunmaktadır. Yani TSK’nın iletiÅŸim alt yapısı da tehlike altındadır.

DiÄŸer yandan, özelleÅŸen Türk Telekom personelinin güvenlik soruÅŸturması da yapılmamaktadır. Bu durumda usulsüz dinlemelerin artmasının sebeplerinden biri olabilir. 

Personel konusu irdelenecek olursa, TÄ°B kurulurken personel o gün BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı olan, Ömer DÄ°NÇER’in yönlendirilmeleriyle oluÅŸturulmuÅŸtur. Dolayısıyla Sayın Bakanın ifade ettiÄŸi “ keyfi personel ” yürütmede daha sonra, bakanlık yapmış bir seçilmiÅŸ tarafından oluÅŸturulmuÅŸtur.

USULSÜZ DÄ°NLEMELER, TÜRK TELEKOMUN ÖZELLEÅžMESÄ°NÄ°N EN AÇIK SOMUT SORUNU OLDUÄžU GÄ°BÄ°, AYNI ZAMANDA SONUCUDUR. ÖZETLE TÜRK TELEKOM’UN ÖZELLEÅžMESÄ° ÜLKEMÄ°Z Ä°ÇÄ°N MÄ°LLÄ° GÜVENLÄ°K SORUNU HALÄ°NE GELMÄ°ÅžTÄ°R. KARAR ALMA MEKANÄ°ZMALARI Ä°ÇÄ°NDE BULUNANLARIN, BAÅžTA ULAÅžTIRMA, DENÄ°ZCÄ°LÄ°K VE HABERLEÅžME BAKANLIÄžI YETKÄ°LÄ°LERÄ° OLMAK ÜZERE, YUKARIDA Ä°FADE EDÄ°LEN GERÇEKLERÄ° GÖZ ÖNÜNE ALMADAN, ATACAKLARI HER TÜRLÜ ADIM, BAÅžARISIZ OLACAKTIR.

TELEKOMCULAR DERNEĞİ

YÖNETÄ°M KURULU