Fazlı KÖKSAL
PTT Mensupları kendi görevlerinde baÅŸarılı oldukları kadar, edebiyat, resim, fotoÄŸraf, müzik gibi sanat dallarında, siyasette, bilim alanında da baÅŸarılı olmuÅŸlar çok önemli isimler çıkarmışlardır.
Daha Önce, Ä°z Bırakan PTT’ciler baÅŸlığı altında, Talat PaÅŸa’yı, Refik Halit Karay’ı, Bedia Muvahhit’i, Osman Nihat Akın’ı çeÅŸitli yazılarda anlatmıştım…
Bu defa Türk Åžiirinin en önemli isimlerinden birisini, Orhan Veli KANIK’ı anlatacağım.
Orhan Veli ismi Türk Åžiirinde yeniliÄŸin, farklılığın, kurallara baÅŸ kaldırının adıdır… O’nun en önemli temsilcisi olduÄŸu “Garip” akımı, kendinden sonra gelen tüm ÅŸairleri etkilemiÅŸtir…
Åžiiri geniÅŸ kitlelere sevdiren insandır. Åžiire en ilgisiz kiÅŸiler bile, sözü geldiÄŸinde ondan birkaç satır okuyabilirler.. Mesela; Ben bir garip Orhan Veli, Bir elinde cımbız-bir elinde ayna, Yazık oldu Süleyman Efendiye, aÄŸlasam sesimi duyar misiniz mısralarımda ….
Orhan Veli'nin babası evlendiÄŸi sırada Mızıka-yı Hümayun'da klarnist idi. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise CumhurbaÅŸkanlığı Senfoni Orkestrası'nın ÅŸefi oldu. Aynı zamanda Türk Telsiz Telefon Åžirketi'ne baÄŸlı olan Ankara Radyosunun da müdürüydü. Türk Telsiz Telefon Åžirketi'nin radyo yayını yapan vericileri 1936'da PTT tarafından devralındığı zaman Radyo Müdürü olarak görev yapan Veli Kanık PTT Bünyesinde de Radyo MüdürlüÄŸü görevini yürüttü...
Orhan Veli Kanık’ın babası Veli KANIK.
Veli Bey’in oÄŸlu Orhan Veli de Galatasaray Lisesini bitirdikten , babasının görev yaptığı PTT’de 1936 yılında memuriyete baÅŸladı.
Orhan Veli Kanık’ın PTT’deki ilk görev yeri, PTT Umum MüdürlüÄŸü, Telgraf Ä°ÅŸleri ReisliÄŸi, Milletlerarası Nizamlar bürosu oldu. Åžair, 1936 yılında baÅŸladığı PTT'deki görevinden askerlik sebebiyle 1942 senesinde ayrıldı.
Orhan Veli Kanık’ın PTT’de çalıştığı dönemde PTT’deki çalışma arkadaÅŸlarıyla birlikte çekilmiÅŸ bir fotoÄŸrafı (Ayakta Ortadaki);
Orhan Veli’yi isterseniz kendi yazdığı ÅŸiirle tanımaya çalışalım;
BEN ORHAN VELÄ°
Ben Orhan Veli
"Yazık oldu Süleyman Efendiye"
Mısra-i meÅŸhurunun mübdii..
Duydum ki merak ediyormuÅŸsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela adamım, yani
Sirk hayvanı falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Bir evde otururum,
Bir iÅŸte çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kralı kadar
Mütevazıyım,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim
Puf böreÄŸine hele
Biterim
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir
En yakın arkadaşlarım.
Bir de sevgilim vardır pek muteber;
Ä°smini söyleyemem
Edebiyat tarihçisi bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
Sadece üdeba arasındadır.
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
Onlar da bunlara benzer.
|