Darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınıp savcılık sorgusunun adından adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Danıştay Tetkik Hakimi Ebubekir Başel, yargı içindeki örgütlenmeye ilişkin önemli itiraflarda bulundu. Gazetelerde, bu ifadenin tam metni yayınlardı.
Biz burada ifadenin , FETO Hakim ve Savcılarının nasıl davaları etkilediklerini, nasıl istedikleri kararları çıkarttıkları bölümünü yayınlıyoruz;
Başel, 2010 HSYK seçimlerinden sonra Ankara İdare Mahkemesi, Ankara Vergi Mahkemeleri ve Ankara Bölge İdare Mahkemelerinin tümümün imamının "idari yargının imamının İ.A" olduğunu kaydederek, şunları anlattı: "Cemaatten bir talep gelince İ.A, bunu alarak o yerdeki hizmetten olan başkan ve üyelere götürür. Bu bir talimat gibidir. Başkan ve üye bu talimatı yapmamazlık edemezler. Zaten İ.A. kişisel isteklere değil, hizmet hareketi için gerekli olan iş takiplerini götürür verirdi. Örneğin bir bakanlıkta genel müdür görevden alınmışsa, bu kişi dava açtığı takdirde tekrar göreve gelmesi sakıncalı görülürse İ.A, bu isteği davanın bakıldığı başkan ve üyeye verirdi. Bunlar da bu talimatın hizmetten geldiğini anladığı için yardımcı olmak amacıyla gereğini yerine getirmeye çalışır ve getirir. Eğer başkan 'hizmet hareketi'nden değilse o istekler üyelere iletilir, üyeler aracılığıyla yerine getirilmeye çalışılır. 'Hizmet hareketi' olarak bizim konumuz bürokraside yeni bir durum yaratmak ve bunu engellemeye çalışan kişileri bertaraf etmektir. Bu harekete uygun olmayan kişilerin görevden alınması ve tekrar yeniden yargı yoluyla görevine dönmesi bu şekilde engelleniyordu. Görevden alınan 'hizmet' içindeyse ve hizmete yardım ediyorsa mutlaka bunun lehine karar çıkarılmasına çalışılıyordu. Ancak o dönem itibarıyla hizmete yakın bir kişinin görevden alınması söz konusu olmuyordu. Ben hizmete yakın kişilerin örneğin imar, ihale gibi davalarının lehlerine sonuçlanması sürecini bilemiyorum. Sadece görevden almalarla ilgili kısma bizzat şahit oldum."
Diğer taraftan, Türk Telekom’un uzun süre Yönetim Kurulu Başkanı olan, Türk Telekom’un hep tepe yönetiminde görev yapan Erkan AKDEMİR’in FETÖ üyesi olarak göz altına alındığı, Türk Telekom Yönetiminde her zaman çok sayıda Cemaat mensubu bulunduğu gözetildiğinde, Türk Telekom aleyhine açılan davalarda, Paralel Yapı mensubu Telekom Yöneticilerinin FETÖ Mensubu hakimler nezdinde girişimde bulunarak, davaların Türk Telekom lehinde sonuçlanmasını sağlamış olmaları kuvvetle muhtemeldir.
Bu nedenle Türk Telekom aleyhine dava açıp kaybeden arkadaşlarımız, gözaltına alınan veya tutuklanan hakimlerin listesini inceleyerek, aralarında davalarına bakan hakimlerin bulunması halinde, davalarını yeniden canlandırmak amaçlı hukuki girişimleri başlatabilecekleri düşünülmektedir.
|