MUSTAFA KEMALÄ°N BÄ°R TELGRAFI ve Ä°STÄ°KLAL SAVAÅžINDA TELGRAFÇILAR
Fazlı KÖKSAL
Tarihe meraklı eski Telekomculardan Yunus Türkölmez arkadaşımız, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın Milli Mücadele’nin daha baÅŸlarında, Amasya’dan çektiÄŸi 20 Haziran 1919 tarihli bir telgrafı gönderdi. Söz konusu telgrafın anlaşılması için kısa bir girizgâh yapılması gerekiyor.
Ä°ster ilkçaÄŸda yapılsın, isterse uzay çağında yapılsın tüm savaÅŸlar için geçerli bir söz vardır; “Muhaberesiz, Muharebe olmaz” … Hepiniz anlamışınızdır ama günümüz Türkçesi ile de ifade edelim; haberleÅŸmesiz savaÅŸ olmaz. Daha doÄŸrusu; saÄŸlıklı haberleÅŸme saÄŸlanmadan savaÅŸ kazanılmaz…
Ä°stiklal Savaşımızın baÅŸarısında da haberleÅŸmenin, özellikle posta ve telgraf haberleÅŸmesinin önemli payı vardır. TBMM kurulur kurulmaz, haberleÅŸmenin ülke çıkarlarına uygun olarak yürütülmesi ve Anadolu’daki PTT Memurlarını, Ä°stanbul’daki Sarayın emir ve direktifleri ile hareket eden Ä°stiklal Savaşımızı engellemeye çalışan başında Refik Halit Karay’ın bulunduÄŸu PTT Genel MüdürlüÄŸünün baskısından kurtarmak amacıyla, Ankara’da TBMM Hükümetine baÄŸlı ikinci bir PTT Genel MüdürlüÄŸü tesis edilmiÅŸtir.
O yokluklar içerisinde, savaÅŸ meydanları ile ÅŸehir merkezleri arasında Telgraf Hatları kurulması, geri çekilmelerde, o hatların toplanması, Mustafa Kemal PaÅŸa’nın ve diÄŸer Komutanların emirlerinin ilgili yerlere ulaÅŸtırılması, buna karşılık Saray’ın telgraflarının engellenmesi, iÅŸgal altındaki bölgelerden düÅŸmana ait bilgilerin Ankara’ya bildirilmesi, hep PTT mensuplarının fedakârca çabalarının bir sonucudur. Ä°lginçtir bu memurlarının büyük bir bölümü, herhangi bir maaÅŸ almadan çalışan memur adaylarıdır. Memur kadrosunda olanlar da Cumhuriyet kurulana kadar düzenli maaÅŸ alamamıştır. Ä°stiklal Savaşımızın birinci elden anlatımı olan iki kitap, (Atatürk’ün kaleme aldığı Nutuk ve Kazım Karabekir’in yazdığı Ä°stiklal Harbimiz) dikkatli incelendiÄŸinde Ä°stiklal Savaşımızın Telgraflarla sevk ve idare edilen bir savaÅŸ olduÄŸu çok iyi anlaşılır. Bu da Telgrafçılarımızın Ä°stiklal Savaşımıza katkılarını gösterir. Atatürk, Telgrafçılarımızın Ä°stiklal Savaşımıza katkılarını ÅŸu veciz sözleri ile ifade etmiÅŸtir; “Umum Telgrafçılarımızın, TeÅŸebbüsat ve Harekâtı Milliyemize Ä°fa Eyledikleri Fedâkarane Hizmetlerinin Milli Tarihimizde Mühim Mevkii Vardır. Kendilerine Bugün Alenen TeÅŸekkür EtmeÄŸi Bir Vazife Borç Addederim”
Mustafa Kemal’i TBMM kurulur kurulmaz, yeni bir PTT Genel MüdürlüÄŸü kurmaya yönelten faktörlerin başında, Amasya Bildirgesinin telgrafının ilgili yerlere ulaÅŸtırılmaması yönünde PTT Genel Müdürü Refik Halit Karay’ın verdiÄŸi emirlerin payı vardır. Refik Halit bununla da kalmamış, Milli Mücadelenin yanında olan, Kuvayı Milliye komutanlarının telgraflarını karşıya çeken PTT Memurlarını görevden almış, Milli Mücadelenin baÅŸarısızlığa uÄŸraması için elinden geleni yapmıştır. Bu hareketi de onun 150’likler diye nitelenen, vatana ihanet ettikleri, Ä°stiklal Savaşının aleyhinde tavırlar sergiledikleri için yurtdışına sürgüne gönderilenler arasında yer almasına yol açmıştır.
Refik Halit Karay’ın Müdafa-i Milliye ve Red-i Ä°lhak Derneklerinin telgraflarının çekilmemesi yolunda PTT Müdürlüklerine verdiÄŸi emir üzerine, Amasya'da bulunan Mustafa Kemal PaÅŸa 20.Hazira.1919'da Sadaret Makamına (BaÅŸbakanlığa) bir telgraf çekerek, bu emrin geri çekilmesini talep eder.
Bu Telgrafın Osmanlıca metni, Latin harfleriyle okunuÅŸu ve bugünkü Türkçeyle anlatımı aÅŸağıda bilginize sunulmuÅŸtur.
ORÄ°JÄ°NAL METÄ°N
Bâb-ı Âlî 20 Haziran (1)335
Dâire-i Sadâret
-
Åžifre Kalemi
Gayet Müsta’celdir (ivedi)
Makâm-ı Celîl-i Sadâret-uzmâya
Posta ve Telgraf Müdîriyyet-i Umûmîsinin telgrafhânelerde Müdâfaa-i Hukûk-ı Milliyye ve redd-i ilhâk cem’iyyetleri tarafından verilecek telgrafların keÅŸîde edilmemesi hakkında bir emir verdiÄŸini istihbâr eyledim. Aydın vilâyetinin tahliyesine sâik-i yegâne olan sadâ-yı milleti boÄŸmaktan ve vatanın hayât ve isitiklâline karşı birleÅŸen vicdân-ı umûmî-i millîyi itfâdan baÅŸka bir ÅŸey’e ma’tûf olamayacak olan böyle bir câniyâne teÅŸebbüsün âtiyyen mûcib olacağı mes’ûliyyet-i azîmenin teemmül ve idrâk edilememesi bâdî-i teessürdür. Bu emrin hemen geri alınarak milletin i’timâd ve emniyetine zerreten halel getirilmemesi lüzûmunu arz etmeÄŸi bir vazîfe-i vicdâniyye telakkî eylediÄŸim ma’rûfdur.
Üçüncü Ordu MüfettiÅŸi
Mustafâ Kemâl
Amasya’dan
BUGÜNKÜ DÄ°LLE
20 Haziran (1)335
Başbakanlık Makamı
-
Åžifre Kalemi
Çok ivedidir
BaÅŸbakanlık Yüksek Makamına
Posta ve Telgraf Genel MüdürlüÄŸünün telgrafhanelerde Müdâfaa-i Hukûk-ı Milliyye ve Redd-i Ä°lhâk dernekleri tarafından verilecek telgrafların çekilmemesi hakkında bir emir verdiÄŸini haber aldım. Aydın vilâyetinin tahliyesine yegâne sebep olan, milletin sesini boÄŸmaktan ve vatanın hayat ve isitiklâline karşı birleÅŸen millî vicdanı söndürmekten baÅŸka bir ÅŸeye yönelik olamayacak olan böyle canice bir giriÅŸimin geleceÄŸi de ilgilendirecek büyük sorumluluÄŸunun etraflıca düÅŸünülüp anlaşılamaması üzüntü sebebidir. Bu emrin hemen geri alınarak milletin güven ve emniyetine zerre kadar zarar verilmemesi gereÄŸini arz etmeyi vicdani bir görev kabul ettiÄŸim bilinmektedir.
Üçüncü Ordu MüfettiÅŸi
Mustafa Kemal
20 Haziran (1)919
Amasya’dan
Bu belge, Ä°stiklal Savaşını Ä°stanbul Hükümetlerinin de desteklediÄŸi yalanını utanmadan söyleyebilen sözde tarihçilerin, utanmasına yol açacak yüzlerce belgeden birisi... Ama onlar bilim adamı olmayıp, Türkiye'nin TürklüÄŸün ve Atatürk'ün düÅŸmanı oldukları için utanmazlar... Çünkü görevliler ve görevlerini yapıyorlar...
Bu vesile ile BaÅŸta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Ä°stiklal Savaşımızın komutanlarını, ÅŸehit ve gazilerimizi, Ä°stiklal Savaşında çok önemli yararlılıklar gösteren Telgrafçılarımızı, postacılarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum…
Hiç planlamamıştım ama bu yazının tamamlanması ve yayımlanması Atatürk'ün vefatinın 79. yılına denk geldi... Ruhu Åžad olsun...
|