Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 7

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/makaledetayi.php on line 21

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/makaledetayi.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/makaledetayi.php on line 27
İNTERNET ÇIKTI MERTLİK YOK OLDU | Telekomcular Derneği
 
İNTERNET ÇIKTI MERTLİK YOK OLDU / Tarih: 2010-01-22

Ä°NTERNET ÇIKTI MERTLÄ°K YOK OLDU (Yalan-Yanıltıcı E Postalar)

FAZLI KÖKSAL


KöroÄŸlu; “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” lafını çok erken söylemiÅŸ ve silaha haksızlık etmiÅŸ…. O lafı asıl ÅŸimdi, biraz deÄŸiÅŸtirerek söylemek lazım; “Ä°nternet çıktı, mertlik yok oldu”…

Kamu ihaleleriyle beslenen, özelleÅŸtirmelere katılan, vergi sorunları olan kısacası hükümetlerin etkilerinden kurtulamayan sermaye gruplarının yönettiÄŸi medyanın, okuyucuların/izleyicilerin doÄŸru ve tarafsız habere ulaÅŸma isteklerini karşılayamaz olduÄŸu bir dönemde , internet insanların imdadına yetiÅŸti.

Ä°nternet gazeteciliÄŸi, web siteleri, bloglar ve e-posta vasıtasıyla her türlü bilgiye ulaÅŸmak kolaylaÅŸtı…

Her türlü bilgi bir tık ötemizde…

Arama motoruna bir iki kelime yazarak aynı konudaki tüm farklı görüÅŸlere ulaÅŸmak mümkün…

AraÅŸtıran, karşılaÅŸtıran, sorgulayan insanlar için Ä°nternet gerçekten müthiÅŸ bir bilgi kaynağı…

Konuları her yönüyle,tüm taraflarıyla, farklı bakış açılarıyla deÄŸerlendirmeniz, doÄŸruya ulaÅŸmanız için bulunmaz bir nimet…

Ancak; yazılı, sözlü ve görsel medyaya göre bazı eksileri var internetin…

Medyada, yazıyı yazan, sözü söyleyen, görüntüyü çeken bellidir… Uygulanmasa da, basın yayın ilkeleri vardır… Hakaret edilmiÅŸse, iftiraya maruz kalmışsanız, siyasi veya ticari itibarınıza saldırı olmuÅŸsa; uzun hukuki mücadelenin sonucunda da olsa, hakkınızı koruyabilirsiniz…

Sanal ortamda, sahibi meçhul internet sitelerinde, imzasız veya sahte imzalı yazılarla, nerden gönderildiÄŸi belli olmayan e-postalarla insanların, kurumların onurlarıyla oynayabilir, haysiyetlerine saldırabilirsiniz…

Bu yapısıyla sanal alem, her türlü kahpeliÄŸe açık bir ortamdır…

Tarihi ÅŸahsiyetleri, siyasi liderleri; Sabatayist, Yahudi, Ermeni vb. ilan edebilirsiniz…

HoÅŸunuza gitmeyenleri cinsel sapkınlıkla, yolsuzlukla, vatan hainliÄŸi ile suçlayabilirsiniz…

Siyasi veya Ticari rakipleriniz hakkında iftiralar atabilirsiniz…

Yalan, sahte belgeler üretebilirsiniz… Gerçekleri tersyüz edebilirsiniz… Ä°ftiralar atabilirsiniz…

Ä°mzanızı koyma, adınızı açıklama zorunluluÄŸu olmaksızın internet gazetelerindeki haberlere, yazılara, hakaret içeren yorumlar yazabilir ve yandaÅŸlarınız arasında da, bir marifet yapmışçasına övünebilirsiniz…

BaÅŸkasının yazdığı yazının, sunumun altına kendi isminiz yazarak sitenizde yayınlayabilir, mail gruplarınıza dağıtabilirsiniz..Bunun da bir nevi hırsızlık olduÄŸuna hiç aldırmazsınız…

KöroÄŸlu; “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” lafını çok erken söylemiÅŸ ve silaha haksızlık etmiÅŸ…. O lafı asıl ÅŸimdi, biraz deÄŸiÅŸtirerek söylemek lazım; “Ä°nternet çıktı, mertlik yok oldu”…

DüÅŸüncelerini mertçe, imzalarını koyarak yazan, çizen insanlar mahkum olurken, takibata uÄŸrarken; korkak, kiÅŸiliksiz insanlar, sahte isimler kullanarak veya hiç isim belirtmeden yazdıkları yazılarla her türlü kutsala hayasızca saldırabilmektedir…

ÇoÄŸu zaman da, bilgiyi, doÄŸruyu paylaÅŸtıkları düÅŸüncesiyle, ezberci, kesin inançlı, sorgulamayan, araÅŸtırmayan insanımız yalan haberlerin yayılmasına, insanların ve kurumların maÄŸdur olmasına, bilgi kirliÄŸine kamuoyunun yanlış bilgilenmesine neden olmaktadır….

Son üç yılda posta kutuma belki yüzlerce kez gelen, hepinizin de okuduÄŸuna inandığım, bazı elektronik postalardan örnekler vererek sanal alemdeki bilgi kirliliÄŸinin ne boyutta olduÄŸunu açıklamaya çalışacağım.

a)Ä°nsanlara umut veren, duygularını sömüren e postalar:

“CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi Kulak Burun BoÄŸaz Anabilim Dalı olarak 12 yaÅŸ altı iÅŸitme problemi olan, maddi durumu kötü, hiçbir saÄŸlık güvencesi olmayan fakir çocukların tüm tedavisini ve kullandıkları iÅŸitme cihazını ücretsiz karşılayacağız. Çevrenizde bu tür çocuklar varsa lütfen benim telefonumu verin. S… O…. (Rektör Asistanı)
Cep Tel: 05********* -- 05*******”

Bu e-posta son üç yılda çeÅŸitli zaman aralıklarıyla belki yüz kez posta kutuma geldi… Ä°lk geldiÄŸinde böyle bir olay varsa CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi’nin web sitesinde yayınlanmış olması lazım diye düÅŸündüm, böyle bir bilgiye ulaÅŸamadığımdan doÄŸru olmadığı kanaatine vardım.

Bu mesaj şu anda 600 civarında web sitesi, blog ve haber grubunda yer almaktadır.

13.08 2006 tarihli bir gazetede konuyla ilgili şu haber yayınlandı:

“CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi Tıbbi Sekreteri Sema Onay bu e-mail’in kim tarafından ve ne amaçla hazırlandığını bilmediÄŸini söylüyor. Günlerce telefonlarının susmadığını anlatan Onay, e-mailin birçok insanı maÄŸdur etmesinden oldukça rahatsızlık duyduÄŸunu ifade ediyor.
Aranmaktan da rahatsız olduÄŸunu dile getiren tıbbi sekreter, ´Ä°nsanlar bu bilginin geçerli olmadığını öÄŸrenince aÄŸlıyor. Ben bu duruma daha çok üzülüyorum. Arayan insanlardan bana mail atmalarını istedim. Bu e-mail kimlere gitmiÅŸse teker teker bilgilendirici bir mail attım. O kadar çaresiz kaldım ki. Çok zor durumdayım.´ diyor. Daha önce bu tarz bir uygulama gerçekleÅŸtirdiklerini ifade eden Sema Onay, yaklaşık 100 çocuÄŸa yardım ettiklerini söylüyor. O faaliyet sırasında da bu tarz bir e-mail atılmadığını belirten tıbbi sekreter, ´Arayan insanlara maddi durumlarını soruyorum. YeÅŸil kartları olup olmadığını öÄŸreniyorum. En azından bir yol göstermeye çalışıyorum. Benim annem de rahatsız. Bu nedenle çok küçük yaÅŸlardan itibaren hastanelerde dolaÅŸtım. Onun için gelen insanların derdiyle geldiÄŸini biliyorum. Bu düÅŸüncede olmasam uÄŸraÅŸmazdım. Telefonumu da kapattırdım.´ diye konuÅŸuyor”(1)

Bu e posta bana en son geçen hafta geldi, Yalanlanması üzerinden 3 yılı geçmesine raÄŸmen halen sanal alemde dolaÅŸması, internetteki yalan haberlerle mücadele etmenin ne kadar zor olduÄŸunu gösteriyor…

b) Siyasi yalanlar içeren e-postalar:

Bloglarımı inceleyenler, sanal alemde dolaÅŸan yazılarımı okuyanlar AB’ye karşı olduÄŸumu bilirler. Ama fikri mücadelenin doÄŸru bilgilerle ve doÄŸru yöntemlerle yapılması gerektiÄŸine inanırım.

Ä°nternette en fazla dolaÅŸan e postalardan birisi de ÅŸu;

“Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi'nin "Türkiye" baÅŸlıklı bölümünden; "Presidency Conclusions"...
Madde 23: "...müzakerelerin yalnız Türkiye'yle deÄŸil, diÄŸer devletlerle de yapilabilecegini... Müzakereler sırasında Türkiye birkaç devlete bölünürse veya GüneydoÄŸu Bölgesi'nde bir Kürt Devleti kurulursa, yeni bir karara gerek olmaksızın onlarla da müzakere yapılacağına..."

Bu elektronik posta da yüzlerce defa geldi… Gönderenlerden hiçbirisi, Sonuç Bildirisini ve diÄŸer AB dokümanlarını okuma zahmetine katlanmadan, doÄŸruluÄŸunu kontrol etmeden dağıtıyordu. Önceleri, bu e-postaları, ne söz konusu bildirgede ne de diÄŸer AB dokümanlarında böyle bir hüküm olmadığını anlatarak cevaplamaya çalışıyordum. Ama sonuç alamayınca vazgeçtim… Bu e-posta metninin yaklaşık 1300 web sitesinde de yer alması, hatta mahalli basında bazı köÅŸe yazarlarının konu hakkında yazılar yazmaları olayın vahametini göstermesi bakımından ilgi çekici.

Siyasi amaçlı e-postalar tek merkezden, belirli cemaat, grup, dernek vb örgütlenmeler tarafından kötü niyetli olarak yapılırsa, çok vahim sonuçlar doÄŸurduÄŸunun örneklerini son yıllarda çokça gördük..

c) Amaçsız e postalar

Ä°lk bakışta herhangi bir amaç gütmediÄŸi izlenimi veren, uygulanması mümkün olmayan, saçma sapan içerikli e-postalar da sanal alemde gezinmektedir. Bu tür e-postalar, muhtemelen; iletileri dağıtanların e-posta adreslerini öÄŸrenmek, insanların ne kadar saf olduÄŸunu izlemek veya virüs yaymak gibi amaçlarla hazırlanmaktadır.

Bir Örnek;
“Bu maili arkadaÅŸlarınıza gönderdiÄŸinizde, Microsoft iki hafta boyunca izini sürebilir ve sürecektir. Bu maili ileten her kiÅŸi için Microsoft 245 Euro ödeyecektir. Bu maili gönderdiÄŸiniz ve bunu ileten her kiÅŸi için Microsoft 243 Euro ödeyecektir. Bu maili alan üçüncü kiÅŸi için ise Microsoft 241 Euro ödeyecektir. Ä°ki hafta sonra Microsoft size posta adresinizi teyit etmeniz amacıyla size ulaÅŸacaktır ve size bir çek gönderecektir.”

Böyle bir ÅŸeyin uygulamasının mümkün olmadığını herkesin bilmesi gerekir diye düÅŸünüyorsunuz. Metindeki maddi tutarsızlıklara gülüyorsunuz. Ama internetin nasıl çalıştığını, Microsoft’un yapısını, böyle bir olayın maddi boyutunu çok iyi bilmesi gereken arkadaÅŸlarınızdan bile bu tür mailler alabiliyorsunuz…

“Maili dağıttıkça Unesco’nun Afrikadaki çocuklara yardım edeceÄŸini”, “maili iletmezseniz başınıza felaket geleceÄŸini”, “Ä°steÄŸinize kavuÅŸmak için bu mesajı en az 10 kiÅŸiye dağıtmanız gerektiÄŸini” ifade eden mailleri de bu tür içinde deÄŸerlendirebiliriz.

d) Ticari rakiplerine zarar vermeyi hedefleyen e-postalar…

Ä°nternette dolasan e-postalar içerisinde en acımasızı, amacına en çok ulaÅŸanı rakiplere bel altından vuranı, ticari amaç taşıyanlardır.

Bazı markaları hedefleyen, akılda kalıcı, nisbi de olsa Pazar payını etkileyen e-postalardan gün geçmiyor ki posta kutumuza birisi düÅŸmesin.

Bazı firmaların ürettiÄŸi et ürünlerinin domuz etinden mamul olduÄŸunu ileri süren e-postalar bunlardan birisi. Türkiye’deki domuz eti üretim rakamlarına, domuz etinin satış fiyatlarına, üreticilerin kurumsal yapısına baktığınız zaman bu e-postanın içeriÄŸinin yalan olduÄŸunu anlayabiliyorsunuz. Ama sorgulamayan geniÅŸ kitleler, bu mesajları, dine veya halk saÄŸlığına hizmet ettikleri düÅŸüncesiyle yayabiliyorlar. Bu mesajlardan birisinin altında “….. Tubitak Uzmanı” yazıyordu… Bu ismin sahte olabileceÄŸini düÅŸündüÄŸümden, bunu öÄŸrenerek bu mesajdaki yalanı kamuoyuyla paylaÅŸmak amacıyla, Tubitak’ın web sitesindeki “bilgi edinme formu”nu doldurup, gerekçemi ve amacımı belirterek bu isimde bir personel çalışıp çalışmadığını TUBÄ°TAK’tan, bilgi edinme yasası çerçevesinde sordum.

BeklediÄŸim cevap; ya bu isimde bir personel çalışmadığını, ya da kiÅŸisel amaçlı e-postalarında kurumsal ünvanını kullanan personelin uyarıldığını bildirmeleriydi.

Ama TUBÄ°TAK’tan cevap olarak ÅŸu mesajı aldım.

“Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yanıtlanabilecek ve TÜBITAK KuruluÅŸ Kanununa göre TÜBITAK`in görevleri arasında sayılan konulardan herhangi biriyle ilgili görülmediÄŸinden baÅŸvurunuza yani verilmemiÅŸtir. Bilginize sunarız.”

Ne diyelim? Devlet sırrı (!)

Bu konuda en fazla dağıtılan e-postalardan birisi de şu;

“Sene sonuna kadar ……… ve …….. ÅŸirketlerinden BENZÄ°N ALMAYALIM…
Bir DüÅŸünün! En büyük iki petrol ÅŸirketi benzin satamadığı takdirde fiyatları zorunlu olarak düÅŸürmek zorunda kalacak ve bu da hemen fiyat indirme savaşını tetikleyecektir. Hedefimize ulaÅŸabilmek için ise milyonlarca …….. ve …….. müÅŸterisine ulaÅŸmamız gerekiyor.”

Türkiye’de 100-200 bin müÅŸterinin tercihinin deÄŸiÅŸmesinin dünya petrol fiyatlarını etkilemeyeceÄŸine, Türkiye’deki petrol fiyatını vergilerle devlet ve petrol rafinerileri belirlediÄŸine ve EPDK da denetlediÄŸine göre, böyle bir eylem fiyatın düÅŸmesine neden olur mu? Olmaz... Peki ne sonuç doÄŸurur, etkili olursa bu iki ÅŸirketin pazar payı azalır, rakiplerinin Pazar payı artar...Bu e postanın çirkin bir pazarlama taktiÄŸi olarak düÅŸünüldüÄŸü o kadar açık ki..

Maalesef Türkiye'de , rakiplerini çökertmek için, yanlış, abartılı e-posta göndermek bir Pazarlama taktiÄŸi olarak kullanılıyor.

Türk Telekom’da Pazarlama Daire BaÅŸkanı olarak görev yaptığım dönemde, Türk Telekom tarifeleri hakkında yalan bilgiler içeren e-postalar ortada dolaÅŸmaya baÅŸlayınca, basın açıklamaları yayınladık. Ama gerek herkese ulaşılamaması, gerekse Resmi Ağızca yayınlanması nedeniyle istediÄŸimiz sonucu alamadık. Bu kez görevlendirdiÄŸim iki personelim onbinlerce kiÅŸiye "Telekomünikasyonda Tüketici Hakları Platformu" imzasıyla e-posta gönderdiler ve Telekom aleyhinde internette dolaÅŸan bilgilerin doÄŸru olmadığını duyurdular. E postadaki bilgiler yanında, altındaki isim, tarafsız ve uzman kiÅŸilerce kaleme alındığı algılaması yarattığı için inandırıcı oldu… Aleyhteki e-postalar bıçak gibi kesildi…

Telekomünikasyon sektörü ile ilgili sanal alemde dolaÅŸan e-postaların önemli bölümü de gerçeÄŸi yansıtmıyor… Yıllardır dolaÅŸan bir e-postada “Aktuel Dergisinin haberine göre …. Åžirketinin telefon tarifesi pahalı” diyor ve tarife rakamlarını veriyor… Bakıyorsunuz bahsedilen 6 sene önceki tarife…. Mevcut uygulama, e-postada belirtilenin neredeyse iki katı… E-postadaki tarife uygulanıyor olsa faturaların neredeyse yarıya düÅŸmesi lazım. Faturasına baksa, hatayı fark edecek… Dünyanın neresinde, böyle bir e-posta 6-7 yıl dolaşır…

2005 mayıs ayında bir internet sitesinde, üstelik Karadeniz Teknik Universitesi profesörlerinden birisinin açıklaması olarak gösterilen bir haber yer aldı "…… Firmasının Türkiye için üretilen ürünlerinin içinde çocukların zihinsel ve bedensel geliÅŸimini olumsuz etkileyecek madde koyduÄŸu ve 2-12 yas arasındaki çocukların tükettiÄŸi ürünlere konulan maddeyle gelecek nesillerin zeki olmasının engellenmesi çabası olduÄŸu” belirtiliyordu. Bu yalan içerik daha sonra bir mail haline dönüÅŸtürüldü ve sorgulamayan, ancak halk saÄŸlığına hizmet ettiÄŸini sanan e-posta kullanıcıları tarafından 6,3 milyon kiÅŸiye ulaÅŸtırıldı .Bu olay sonunda firma müÅŸterilerinin %26sını kaybetti.(2)

GönderdiÄŸimiz bir e-posta ne sonuçlar açıyor düÅŸünebiliyor musunuz?

Sonuç;

KiÅŸileri yanlış bilgilendiren, kamuoyunu hatalı yönlendiren, kiÅŸi ve kurumları maÄŸdur eden, içeriÄŸi yanlış, kasıtlı e-postalar; Hedef aldıkları kiÅŸi ve grupları zarara uÄŸratması yanında, gönderenleri de hukuki açıdan sorumlu duruma düÅŸürebilir.

Bu nedenlerle, e-posta gönderirken;

a)Ä°çeriÄŸi ÅŸüpheli e-postaları, çeÅŸitli yöntemlerle (Belgenin aslına ulaÅŸmaya çalışmak, e-postada verilen telefonları aramak, konunun uzmanlarına sormak vb.) test etmeden baÅŸkalarına gönderilmemesi,
b)Firmaları, kurumları hedef alan, tazminat davasına muhatap kılacak e-postaların dağıtımına aracı olunmaması,
c)Yardım talebi istekleri (Kan ihtiyacı, kitap talebi, kayıp kişibildirimi vs.) iletilirken, o ihtiyacın devam edip etmediğinin araştırılması,
d)Ä°simsiz veya müstear isimli adreslerden gelen e-postalara, içeriÄŸi çok güven verici olmadığı sürece itibar edilmemesi,
e)E-posta aracılığı ile gönderilen yazılarda, yazıyı yazanın, sunumu hazırlayanın isminin silinmemesi,
f)Toplu e-posta gönderiyorsak, e-posta adreslerinin deÅŸifre olmaması için , adreslerin BCC (GizliAdres) bölümüne yazılması
g)Hakaret ve iftira niteliÄŸindeki mesajların iletiminden kaçınılması,
h)Åžüpheli içerikli mesajları yine de göndermek istersek, içeriÄŸi konusunda ÅŸüphelerin belirtilmesi, içeriÄŸin doÄŸruluÄŸundan emin olunmadığının vurgulanması,

Gibi hususlara dikkat etmemiz, hem bilgi kirliliğine aracı olmamızı, bilmeyerek de olsa kişi ve kurumları mağdur etmemizi engeller, hem de bizi hukuki sorumluluktan kurtarır.

1)13.08.2006-Zaman
2)http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=22785
Gönderen FAZLI KÖKSAL zaman: 16:32

 

Bu Makale 2781 defa okunmuþtur.
POSTA TEŞKİLATI 1852’DE ÖZE
YÖNETMEK
REKLAM KAVGASI
OKYANUSYA
İHANETİ GÖRDÜM
OSMANLI´DA İLK GREV TELGRAFHAN
ÖZGECAN’LAR ÖLMESİN… MÜ
ÅžEHÄ°RLERARASINDAKÄ° Ä°LK Ä°ÅžÃ
AKLIMIZ KUYUYA MI DÜŞTÜ?
POSTA MEMURLUÄžUNDAN SADRAZAMLIÄ
DESTANIN ADI ÇANAKKALE
EMO 2016 RAPORU
İLK TÜRKÇE TELGRAFIN 156. YIL
MAHKEME KAPILARINDA
ÖZELLEÅžTÄ°RMELERDEN SONRA CARÄ
YASALAR-ARAÅžTIRMACILAR.
ZAMANA YENÄ°LMEK
MANASTIRLI HAMDÄ°’YÄ° UNUT
CRM Ä°LE HÄ°ZMET KALÄ°TESÄ°NÄ° A
TELEPATÄ°’YE EMPATÄ°
MAKALELERİN TAMAMINI GÖRÜNTÜLE
 
  Copyright © 2006-2011 Telekomcular Dernegi
Web sitesinde yer alan yazi,resim ve materyaller izinsiz kullanilamaz,kopyalanamaz!